| Avare'nin adı. | Open Subtitles | إنه اسم المتسكع |
| Sanırım Avare'den | Open Subtitles | أعتقد بأنها من المتسكع |
| Sen gerçekten yazabilirsin. Neden bir serseri gibi yaşıyorsun? | Open Subtitles | كنت محقاً تماماً، لماذا تعيش عيشة المتسكع ؟ |
| Şu serseri Rick Springfield koltukta pinekliyor. | Open Subtitles | وهناك ذلك المتسكع ريك سبرينجفيلد على الأريكة |
| Şimdi beni dinle pislik. Silahının barın arkasında olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | الان استمع إلي أيها المتسكع أعرف أن بندقيتك وراء الحانة |
| Ben hala buradayken bu herife gitmesini rica et, en iyisi. | Open Subtitles | من الأفضل أن تطلبي من هذا المتسكع . أن يُغادر طالما أنا لازلت هنا |
| O götverenle tanıştıktan sonra tamamen değişmişti. | Open Subtitles | تغيّرت كلياً بعد مقابلة ذلك المتسكع. |
| Evet, öğretmenim. Genç beyinlere şekil veriyorum. - Bu adamlara yardım edebiliyor musun? | Open Subtitles | هل تستطيع مساعدة هؤلاء الفتيان هل يمكنكي تصديق هذا المتسكع |
| O kadar malı bir kuryenin arkasına sokamazsın. | Open Subtitles | وليست كما تستمر في ممارسة الجنس أيها المتسكع |
| O zaman Dexter geleceği görebiliyor Avare'nin gerçek olması ihtimali yüksek. | Open Subtitles | على الأقل يمكن لـ(ديكستر) توقع المستقبل... هناك إحتمال جيد لأن تكون... قصة المتسكع حقيقية |
| Başkan Tate'in Lachlan Luthor'la anlaşma yaptığını düşünüyoruz eğer Lachlan Avare'yi öldürmek üzerine. | Open Subtitles | إن كان (لاكولن) قتل المتسكع... ، كانوا سيلصقونها في (ديكستر) |
| Lachlan Avare'yi öldürmeliydi. | Open Subtitles | (لاكولن) كان المفروض عليه قتل المتسكع |
| Sen hiç bir şeyde iyi değilsin serseri! | Open Subtitles | لست جيد في أي شئ أيها المتسكع. |
| Şu serseri Rick Springfield koltukta pinekliyor. | Open Subtitles | و يوجد هذا المتسكع "ريك سبرينجفيلد" يستلقى على الأريكة |
| serseri sörfçü Mike. | Open Subtitles | مايك المتسكع الذي يركب الامواج |
| pislik gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | لكن هَلّ بالإمكان أَنْ أنا أَقُولُ؟ أنت تبدو مثل المتسكع |
| Ve sen, pislik herif... burada olduğun için bile şanslısın. | Open Subtitles | ....... و أنت أيها المتسكع من حسن حظك أنك مازلت هنا |
| Arkadaşımın posasını çıkardın, pislik. | Open Subtitles | لقد حولته إلى خضارمطبوخ ، أيها المتسكع |
| O göt herife ihtiyacın yok! O boktan biri. | Open Subtitles | أنت لست بحاجة إليه ذلك المتسكع هو الأسوأ |
| O götverenle tanıştıktan sonra tamamen değişmişti. | Open Subtitles | تغيّرت كلياً بعد مقابلة ذلك المتسكع. |
| Genç beyinlere şekil veriyorum. - Bu adamlara yardım edebiliyor musun? | Open Subtitles | هل تستطيع مساعدة هؤلاء الفتيان هل يمكنكي تصديق هذا المتسكع |
| O kadar malı bir kuryenin arkasına sokamazsın. | Open Subtitles | وليست كما تستمر في ممارسة الجنس أيها المتسكع |
| Gideceğiz ve eğer o kahrolası göt oğlanı sana birşey yapmak isterse seni bizzat kendim koruyacağım. | Open Subtitles | و انا شخصياً ساحميك في حالة ما إذا حاول ذلك المتسكع المعتوه الحقير ان يقتلك مرةً اخرى |