| İşe koyul seni aylak. | Open Subtitles | عد إلى العمل، أيها المتشرّد. |
| İşte benim küçük kızım. Claire, getirdiğin bu aylak da kim? | Open Subtitles | ها هنا ابنتي، (كلير)، مَن هذا المتشرّد الذي جئتِ به؟ |
| Kokan ve hastalık yayan evsiz adamın anal temizliğini, sen hallet. | Open Subtitles | ستأخذ المسحةَ الشرجيّة من ذاك المتشرّد المُعدي العفن |
| Ayrıca olay mahallini terk ederek, kazayı haber vermeyerek ve o boşboğazlı evsiz adamı öldürerek yanlış bir şey yapmadım. | Open Subtitles | و لم أفعل أيّ شيء خطأ عندما هربت من الحادثة و لم أبلغ عنها ثم قتلت ذلك المتشرّد صاحب الفمّ الكبير |
| İkile bakalım Serseri. | Open Subtitles | انصرف أيها المتشرّد. |
| Slumdog, Seni Marzipan ile tanıştırmak istiyorum. Marzipan, Slumdog. | Open Subtitles | أيها "المتشرّد" أريدك أن تقابل (مارزيبان) (مارزيبان), أقدم لكِ "المتشرد" |
| Ama bu çulsuzda sende olmayan bir şey var. Boy. | Open Subtitles | حسنٌ، هذا المتشرّد يملك شيئًا تفتقر إليه، طول القامة. |
| Seni aylak köpek. | Open Subtitles | أيها الهجين المتشرّد! |
| evsiz büyücü gibi olduğunu söylüyordum herkese. | Open Subtitles | كنت أجهّز هؤلاء الرفاق لمنظر الساحر المتشرّد. |
| Sonra o evsiz adamı ekipman odasına getirdik. | Open Subtitles | إذاً سحبنا الرجل المتشرّد عبر طابق الأدوات |
| Yazık. evsiz adam neredeyse Porsche'un önüne sahip olacaktı. | Open Subtitles | مؤسفٌ جدًّا، ذلك الرّجل المتشرّد كاد أن يحصل على شرفةً أماميّة. |
| Max, kabarık saçlı, kahve tenli, evsiz yakışıklıya âşık mısın? | Open Subtitles | (مـاكـس)، إنّك مغرمة بذلك اللّطيف الأسمـر المتشرّد ذو الشعر الكثيف؟ |
| Bir Serseri miydi yoksa "Serseri" miydi? | Open Subtitles | هل كان "متشرّد"، أو "المتشرّد"؟ |
| Serseri, Ağ'daki bir bilim adamıydı. | Open Subtitles | "المتشرّد" كان عالمًا مع "الشبكة". |
| Evet, ona "Serseri" diyorlar Ian. | Open Subtitles | أجل، يدعى "المتشرّد"، (إيان) |
| Hey, Slumdog. | Open Subtitles | أنت أيها "المتشرّد" |
| Ama bu çulsuzda sende olmayan bir şey var. Boy. | Open Subtitles | حسنٌ، هذا المتشرّد يملك شيئًا تفتقر إليه، طول القامة. |