| İmplant karşıtları fanatik dincilere dönüştü. | Open Subtitles | جماعات محاربة الشريحة أصبحوا مثل المتعصّبين الدينيين | 
| - Niçin? - O, Makedonyali militan ve fanatik bir grubun basi. | Open Subtitles | انه زعيم لمجموعة فدائية من المتعصّبين | 
| Eve ve benim çocuğunuzun beynini yıkamak isteyen fanatik bir çift olduğumuzu düşünüyor. | Open Subtitles | نعم , هي تظن أنّني و (إيف) زوج من المتعصّبين الذين قمنا بغسل دماغ إبنك | 
| Küçük bir grup fanatikler var ve, daha karanlık bir yola inanırlar. | Open Subtitles | هناك مجموعة صغيرة مِنْ المتعصّبين الذي يُؤمنُ بالطريق الأظلم | 
| Şu insanlar fanatikler. | Open Subtitles | كان هنالك اولئك الاشخاص... هؤلاء المتعصّبين. |