| Gözleri çıkarmak için bu kadar çaba harcıyorsa onları yok etmiyor. | Open Subtitles | المجهود الذي يبذله ليقتلع العيون الآن، يعني أنه لن يتخلّص منهم |
| Yıllarca ilaçlara direndim ve onlardan uzak durmak için çok çaba sarf ettim. | TED | فقد قاومت العقاقير لسنين و بذلت الكثير من المجهود لتركها |
| bu durum, yüz yıldan fazla süredir mühendislerin bu işe çaba gösterdiği düşünüldüğünde pek övünülecek bir şey değil | TED | هذا ليس مرض للغاية بعد اكثر من قرن من المجهود الهندسي المكرس |
| Ama sen sadece bu kadar yaptın. Bu fazladan bir efor gerektirir, bizim bugün buraya gelmemizi sağlayan da bu. | TED | بينما انت تقوم بهكذا فحسب يبدو هذا هو نوع المجهود الذي وصل بنا الى ما وصلنا اليه اليوم |
| Böyle bir efor onun için kolay olurdu. | Open Subtitles | مما يناسب شخصا لمثل هذا المجهود, ويجعله سهلا عليها |
| Epey zaman ve gayret gerekti ama şimdi iyi arkadaşlarım var. | Open Subtitles | هذا يأخذ وقتا و بعض المجهود ، لكنى لدى الآن حلقة ظريفة من الأصدقاء |
| Harcadığı o kadar çabadan sonra Maya, nihayet Brody Jenner'in telefon rehberine girmeyi başardı. | Open Subtitles | بعد الكثير من المجهود اخيرا حصلت على هاتفه المحمول؟ |
| Bazı şeyler için çaba harcamak lazım. | Open Subtitles | إنه من الضروري أن نقوم ببعض المجهود بين الفينة والأخرى |
| Bir sürgünden diğerine, sanırım biraz çaba göstermeliyim. | Open Subtitles | إن كنت مكانك، كنت سأفكر ببذل بعض المجهود. |
| çaba göstermeye devam etmelisin. Başka bir yolu var mı? | Open Subtitles | عليكِ أن تستمري في بذل المجهود أقصد , ما هو البديل؟ |
| Harcadığı çaba için A, performans için C. | Open Subtitles | جيـد بالنسبه لـ المجهود , سيئ بالنسبه لـ الأيجـاز |
| Birkaç saniyede bitiveren, ...çok önemli bir davranış anı için böylesi bir çaba ve emek. | Open Subtitles | هذا المجهود والسعي وراء بعض السلوك الذي انتهى في بضع لحظات. |
| Bütün o çaba ve ter dökerek geçirdiğim onca yıl beni nereye getirdi bilmek ister misin? | Open Subtitles | أين ذهب هذا الرجل؟ أتعرفين ، كيف أنتهى هذا الأمر بكل هذا المجهود ، وكل هذه السنوات من العمل الشاق؟ |
| Bak, sarfettiği efor sayesinde banka hesaplarımız dolacak. | Open Subtitles | انظر إلى المجهود الخارق الذى بذله فى اختراق البنك اليوم |
| Göründüğünden daha fazla zaman ve efor gerektiriyor | Open Subtitles | هذا لا يبدو أنه يستحق المجهود في النهاية |
| Berbat bir şey, maraton için antrenmanlarda sarf ettiğim bütün o efor tamamen boşunaymış. | Open Subtitles | كل هذا المجهود الذي وضعته في التدريب من أجل الماراثون كان مضيعة |
| Eğer gayret gösterip buraya gelirsen, ...özür dilemenden daha çok mutlu olacağını söylemişti. | Open Subtitles | قالت، إن بذلتَ المجهود وجئتَ إليها ستكون أكثر من سعيدة لتعتذر إليكَ. |
| Bunca çabadan sonra, pasaporttan karneye düştük. | Open Subtitles | بعد كل هذا المجهود لقد تم تخفيضنا من جواز سفر إلى بطاقة تموينية |
| Doğrusu basitçe "Süpermiş" veya "Partiye Devam Kanka" olacaktı ama çaban yeter. | Open Subtitles | "أو "لقد بدأت الحفلة يا صديقي لكن شكرًا على المجهود الذي قدمتَه |
| Life dergisi, bu Çabaya ev hanımlarını bulaşık angaryasından kurtaracak kullan-at ürünleri tanıtarak yardımcı oldu. | TED | مجلة لايف ساعدت في هذا المجهود بإعلان وصول المرميات التي ستحرر الزوجة من شقاء غسيل الصحون |
| O kadar güzel görünmek için çok uğraştı ama millet çabasının kıymetini anlamıyor. | Open Subtitles | لقد عملت بجد ليكون لها هذا الشكل والناس لا تقدر هذا المجهود |