| bilinmeyen şehirden, Gizli kanyona yol tarifi. | Open Subtitles | تحدد الإتجاهات من المدينة المجهولة و حتى وادى هلال القمر |
| Gizli Dosyalar projesini çürütmemi mi istiyorsunuz efendim? | Open Subtitles | انا افهم بانك تريدني لفضح مشروع الملفات المجهولة , سيدي؟ |
| Sunset Bulvarı'nın üstündeki o ofiste oturup o mecazi, isimsiz kitapçıya bakıyordum ve aylardır kötü senaryolardan başka hiçbir şey okumamıştım. | TED | يجلس في ذلك المكتب فوق شارع الغروب يحدق أسفل تلك المكتبة المجهولة المجازية وبعد أن قرأت لا شيء لكن النصوص السيئة لشهور |
| STEM çizgi ve grafik romanları, gerçekten bilinmeyen bir bölge gibi keşfedilmeye hazır. | TED | إن القصص والروايات المصورة في العلوم هي فعلًا كتلك الأرض المجهولة الجاهزة للاستكشاف. |
| Şimdi gitmem lazım. Jane Doe* uyanmış. | Open Subtitles | عليّ أن أرحل لقد استيقظت مريضتي المجهولة |
| gizemli motosikletli çete tüm şehri heyecan içinde bırakarak saldırdı. | Open Subtitles | جماعة الدراجة المجهولة لديها اهتمام.. أن تجعل المدينة فى حالة اهتياج شديد |
| anonim öldürücü silahlar, her tür çakışan çıkarlar için kolay yol olarak ölümcül eylem yapabilirler. | TED | الأسلحة الفتاكة المجهولة يمكن أن تجعل العمل مميت وخيار سهل لكل من المصالح المتنافسة. |
| Uzak Kuzeyin merhametsiz sireni, binlerce kişiyi buzlu bağrına, meçhul toprağına çağırıyor. | Open Subtitles | صفاّرة الإنذار القاسية باقصى الشمال إشارة تدعو الآلاف إلى أحضانها المتجمّدة دعوة للآلاف إلى مناطقها المجهولة |
| Kimliği belirsiz kadın ile ilgili bir şey var mı? | Open Subtitles | هل وجدت شيئاً عن المجهولة ؟ مازلنا نعمل على الهوية |
| Bu olay herhangi bir şekilde sınıflandırılamamış ve Gizli Dosyalar'a yollanmış ve gömülmüş. Ta ki ben geçen hafta kazıp çıkarıncaya kadar. | Open Subtitles | الحالة اعيد تصنيفها ودفنت في ال ملفات المجهولة الى ان قمت بحفرها |
| Hemen şu anda, Gizli Dosyaları tekrar açıyorum. | Open Subtitles | إبتداء من الآن، أعيد فتح الملفات المجهولة. |
| Aynı şeylerin yaşandığı başka Gizli Dosyalar da var. | Open Subtitles | عندي الملفات المجهولة التي توثّق الحالات المماثلة. |
| Gizli Dosyaların kapatılmasının sadece başlangıç olduğunu, ...daha önce hiç bu kadar büyük bir tehlikede olmadığımızı söyledi. | Open Subtitles | قال إغلاق الملفات المجهولة فقط البداية. بأنّنا ما سبق أن كنّا في الخطر الأعظم. |
| İğrenç görüntüler, onu kemiren isimsiz mektuba yardımcı olmuştu. | Open Subtitles | الصور المزعجة التي استحضهرها من الرسالة المجهولة ضايقته |
| Otoritelere gelen isimsiz bir ihbar sonucu gerçek kundakçı içeri alınıyor. | Open Subtitles | يبدو ان مفتعل النيران قد تم القبض عليه الشكر للمعلومة المجهولة التي ابلاغها للسلطات |
| İçindeki kartuştan aldığım parmak izleri isimsiz şüphelimizinkilere uymuyor. | Open Subtitles | رفعت بصمات من خرطوش داخلي ولم يطابق الضحية المجهولة |
| Her çocuk ilk robotun bilinmeyen seri numarasını fırınına aktardı ve kendi rastgele, özgün seri numarasını dışına kazıdı. | TED | ورث كل ابن سلسلة الأرقام المجهولة للأصل بداخل فرنه، وأمتلك سلسلة أرقام عشوائية ومميزة خاصة به منقوشة على غلافه. |
| "Kraliyet Donanma subaylarının dikkatine. Biz de bilinmeyen gemiyi görüyoruz." | Open Subtitles | إلى البحرية الملكية لدينا إشارة عن السفينة المجهولة على شاشاتنا |
| Princeton Hastanesinden iki numaralı Jane Doe. | Open Subtitles | الضحية المجهولة رقم 2 من مستشفى برينستون العام |
| Jane Doe'nun o ambarda ne yaptığını bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف ما الذي كانت تفعله المجهولة بالمستودع |
| Elbette değilsin, çünkü artık "gizemli atlayıcı"sın. | Open Subtitles | بالتأكيد لستِ كذلك لأنكِ الآن القافزة المجهولة |
| Düşük fiyata yüksek kaliteli kokain almak isterseniz, gidilecek tek bir yer var, karanlık internetin anonim piyasası. | TED | إن كنت ترغب في شراء كوكايين بجودة عالية وسعرٍ زهيد، فثمَّة مكانٌ وحيدٌ تذهب إليه، وهو أسواق الشبكة المظلمة المجهولة. |
| Şimdi kimliği meçhul kurbanı vuranı bulmak için köpekleri mi kullanmak istiyorsun? | Open Subtitles | الان انت تريد استخدام الكلاب لتعقب مطلق النار على ضحيتنا المجهولة الوحدة الخاصة بكلاب الشرطة ستقابلنا هناك |
| Kimliği belirsiz telefonlar falan... Ama onlar birkaç kafası bozuk hergeleden gelmiş olmalı. | Open Subtitles | وجرت بعض الاتصالات المجهولة لكنها من بعض الغاضبين |
| Hava Kuvvetleri'nin Tanımlanamayan Uçan Cisimler soruşturması. | Open Subtitles | تحقيقات القوات الجوية في ظاهرة الأطباق الطائرة المجهولة. |
| Adsız Madde Bağımlıları'nda uyuşturucuyu bıraktım ve rahipliğe katıldım. | Open Subtitles | أصبحت صائماً عن المخدرات المجهولة وإنضممت إلى الكهنوت. |