| Dinleyicilerimize, şu an adada mahsur kalan belirsiz sayıda insan olduğunu hatırlatmak istiyoruz ve dualarımız hepsinin kurtulması yönünde. | Open Subtitles | نود أن نذكر مستمعينا أنه لا يزال هناك عدد غير معروف من الناجين المحاصرين فى الجزيرة وقلوبنا وصلواتنا معهم هناك |
| Yanı içeride mahsur kaldı. | Open Subtitles | يعني أنها المحاصرين. أن نلقي نظرة على القفل؟ |
| Şu an yeraltı otoparkında mahsur kalanlar için yapabileceğimiz hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء نفعله بشأن الأشخاض المحاصرين في مناطق التوقف الفرعية الآن |
| # Hiç neden yokken beni tuzağa düşürdü. # | Open Subtitles | المحاصرين لي لا لسبب |
| # Hiç neden yokken beni tuzağa düşürdü. # | Open Subtitles | المحاصرين لي لا لسبب |
| - Nick aşağıda kapana kısılırsak ölürüz. - Burada kalırsak da ölürüz. | Open Subtitles | نيك أننا إذا تحصل على المحاصرين أسفل هناك ونحن أموات. |
| Zihnimi korumaya çalışırken, içimde kapana kısıldım. | Open Subtitles | أنا كان يحمي ذهني، لكني حصلت على المحاصرين داخل نفسي. |
| Her yerde köşeye sıkışmış adamlarım var. | Open Subtitles | حصلت على الناس المحاصرين في كل ارجاء المكان |
| mahsur kalan arkadaşlarımızdan biri. | Open Subtitles | هذا ليس بطائر لعين بل أحد رفاقنا المحاصرين هناك |
| mahsur kalan polis Alex Sena ve teknede mahsur kalan Julia Sena'nın babası. | Open Subtitles | والد الشرطي اليكس سينا وجوليا سينا المحاصرين على ذالك القارب |
| Kuveyt'teki Hintliler, bir ikilem içinde mahsur kaldılar. | Open Subtitles | تواجه الهنود المحاصرين في الكويت مع معضلة. |
| Dengesiz olduğu süre boyunca, ...Barry ve Cisco orada mahsur kalacaklar. | Open Subtitles | طالما أنه غير مستقر سيتم المحاصرين باري وسيسكو هناك. |
| Ama yeraltında mahsur kalanlar yaklaşık 3 bin kişi. | Open Subtitles | ولكن الرجال المحاصرين تحت الأرض عددهم يصل إلى 3 آلاف -من هي حالتهم؟ |
| # Hiç neden yokken beni tuzağa düşürdü. # | Open Subtitles | المحاصرين لي لا لسبب |
| # Hiç neden yokken beni tuzağa düşürdü. # | Open Subtitles | المحاصرين لي لا لسبب |
| Felicity içeride kapana kısılmışken onlara sızması için birine ihtiyacınız var ama dikkatli olmam gerekecek. | Open Subtitles | مع فيليسيتي المحاصرين في الداخل، يا رفاق ستعمل الحاجة شخص الإختراق لهم، ولكن سوف يكون لي ل "النحل" حذرا. |
| Ya da benim içimde kapana kısılmış bir yarrak olabilirsin. Asla. | Open Subtitles | أو الديك المحاصرين في الألغام. |
| Onun yerine birlik olup enkazda sıkışmış sivilleri kurtardılar. | Open Subtitles | بل أنهم تكاتفوا لإنقاذ المدنيين المحاصرين في الحطام. |
| Yer sıkışmış. | Open Subtitles | المحاصرين المكان. |