| Tsarnaev özür diledi ama jüri onun yüzüne baktığında, tek gördükleri donuk bir ifadeydi. | TED | نطق سارنييف ببعض كلمات الاعتذار. ولكن عندما نظر المحلّفون إلى وجهه، فإنّ جلَّ ما رأوه كان عبارة عن وجه محدّقٍ جامد. |
| jüri az önce karara varabileceklerini işaret ettiler. | Open Subtitles | أشار المحلّفون توًّا أنّهم سيتّخذون قرارًا. |
| jüri çekilip kanıtları değerlendirecek. | Open Subtitles | سينسحب المحلّفون لدراسة الأدلة |
| Siyahi jürilere bir seçim yapmak zorunda bırakacak. | Open Subtitles | وستجبر المحلّفون السود لإتخاذ قرار: |
| Beyaz jürilere bizden daha iyi davranılıyor. | Open Subtitles | فـ المحلّفون البيض -يعاملون بشكل أفضل مننا |
| jüri üyeleri de hemfikirler mi? | Open Subtitles | المحلّفون الكبار هَلْ في الداخل بهذا؟ |
| Yardımınız için teşekkürler, jüri üyeleri. | Open Subtitles | شكرا لكم أيها المحلّفون لخدماتك |
| Değişken jüri üyeleri ayrılabilir. | Open Subtitles | المحلّفون البديلون مستثنون |
| Başka jüri üyelerinin dediğine göre Lynn Stecker'ın elemanları onlara içki servisi yapıyormuş. | Open Subtitles | المحلّفون الآخرون قالَ بأنّهم رَأوا واحد شركاءِ لين Stecker جَلْب الخمرِ إليهم. نعم، لكن لا أحدَ يُمْكِنُ أَنْ يُثبتَ ذلك. |
| Alice White'a jüri görevi gelmiş. | Open Subtitles | (أليس وايت) لديها واجب المحلّفون |
| jüri geldi. | Open Subtitles | -عاد المحلّفون . |