| Düşündüm de belki yerli bölgesinde çalışıyordur. | Open Subtitles | لم أجد شيئاً . أخالُ أنّه يعمل داخل المحميّة ربما |
| Yerli bölgesinde görev yapmaya yetkisi yoktu. Ve geldiğimde arka kapıda bunları kullanmaya kalkıyordu. | Open Subtitles | حسنٌ، لم يكن لديه إذن بالعمل على المحميّة و كان قد بدأ يستخدم هذه على الباب الخلفيّ |
| Sonra, Kızılderili bölgesinde adaletin sağlanabildiğini... görmesi için, onları sürükleyerek genç kadının evine... getirdi. | Open Subtitles | . لكي، تعرف أنّ العدالة تتمّ . حتى على المحميّة |
| - Bu Şerifin hatası değil kabile polisi ona anlatmadı. | Open Subtitles | إنّه ليس خطأ الشريف . أنّ شرطة المحميّة لم تخبره |
| - Sen dün kabile bölgesinin Aile hizmetlerine öfkesini anlatıyordun. | Open Subtitles | كنت تتحدث عن الغضب في المحميّة فيما يتعلّق بدور الرعاية |
| - kabile bölgesine bakmaya gidiyorum. | Open Subtitles | . إنّي ذاهبٌ إلى المحميّة لألقي نظرة |
| Kızılderili bölgesine götürsene bunu. | Open Subtitles | لما لا تأخذها الى المحميّة |
| Bayan Sadie Bickerman sizsiniz değil mi? Ben Balık ve Yabani Hayat'tan Emma Warner. | Open Subtitles | أنا (إيما وارنر) من المحميّة وآسفة للغاية على الإزعاج |
| - Ama, Walt kabile bölgesinde nasıl üzücü bir durum olduğunu anlamak zorundasın. | Open Subtitles | لكن يا (والت) يجب أن تتفهّم كيف أنّ هذه الحالة مزعجةً في المحميّة |
| Senin yerli bölgesinde olmaman gerekir. | Open Subtitles | . لايفترض بك أن تكون على أراضي المحميّة |
| Yerli bölgesinde, powder ırmağının tam karşı kıyısında. | Open Subtitles | ، إنّه على المحميّة . "على الجانب الآخر من نهر "بودر |
| - Eğer Freddy satıcı ise, kendi bölgesinde satmıyordu. | Open Subtitles | إن كان (فريدي) يتاجر . فلم يكن يفعل ذلك داخل المحميّة |
| - Hector kabile bölgesinde yaşayan eski bir boksördür. | Open Subtitles | إنّ (هكتور) ملاكمٌ سابق يعيش في المحميّة |
| - Bizim çocuklar kabile bölgesindeki Meksikalı esrar çiftliğinin dağıtılmasında kabile polisine yardım etti. | Open Subtitles | إنّ أعضائنا قد ساعدوا شرطة المحميّة حتّى عند إغارتهم على . مزرعة الحشيش التابعة للمكسيكيّن |
| - Bir kabile çetesi kendi bölgesindeki tarlayı korumak için her türlü teşviki yapardı, yapmaz mıydı? | Open Subtitles | عصابة المحميّة لن توفّر جهداً لتبقي زرعها على أرض المحميّة، صحيح ؟ |
| - kabile bölgesi çocukları için hiç fazla para almadım. | Open Subtitles | إنّني لا أحصل . على أيّ مالٍ إضافيذ مقابل أطفال المحميّة |
| - Belki kabile Meksika' dan haydut ithal etmeye başladı. | Open Subtitles | لربما عصابة المحميّة "بدأت الاستيراد مباشرةً من "المكسيك |
| Kızılderili bölgesine, Viho'yu tutuklamaya. | Open Subtitles | إلى المحميّة لأعتقل (فيخو) |