| Artık aile için hayatını riske etmek önemsiz bir şey. | Open Subtitles | المخاطرة بحياتك لأجل العائلة لم يعد له معنى كبير الآن |
| Sadece orada olmak için mi... hayatını riske attın? | Open Subtitles | ..المخاطرة بحياتك من أجل من أجل أن تكون هناك فقط |
| hayatını riske atmadan kadını evine zar zor bırakıyorsun. | Open Subtitles | لا تستطيع ان تقود المرأة لمنزلها بدون المخاطرة بحياتك |
| Sahiden de tanımadığın insanlar için hayatını tehlikeye attığına değiyor mu? | Open Subtitles | أعني، هل حقاً للأمر قيمة المخاطرة بحياتك لإنقاذ حياة أناس لا تعرفهم؟ |
| Şanınızı koruyacaksınız diye hayatınızı riske mi atacaksınız? | Open Subtitles | أنت تفضل المخاطرة بحياتك لكي تقوم بحماية كبريائك ؟ |
| Buraya gelerek hayatını riske atmamalısın. | Open Subtitles | ما كان يجدر بك المخاطرة بحياتك بالقدوم الى هنا |
| - Reklam için hayatını riske mi edeceksin? | Open Subtitles | هل تود المخاطرة بحياتك من أجل الدعاية للأمر ؟ |
| hayatını riske atacağıma yine bunu yapmayı tercih ederim. | Open Subtitles | وأفضل ان افعل هذا الأن هنا عن المخاطرة بحياتك |
| Hayatın artık sana ait olmadığında hayatını riske atmak bazı şeyleri değiştirir mi? | Open Subtitles | هل يغير شيئا المخاطرة بحياتك عندما لاتكون حياتك ملكك مجددا |
| Onun sağlığı için senin hayatını riske atar mıyım sence? | Open Subtitles | ذلك ليس المغزى هل أظنّ أنه يتعيّن عليك المخاطرة بحياتك وصحتك من أجل ذلك الرجل؟ |
| - Bu, gerçekten de hayatını riske atmaya değer mi? | Open Subtitles | هل هذا حقاً يساوي المخاطرة بحياتك ؟ - آرثر) ؟ |
| Ama anlamadığın, belki de anlayamadığın şey inandığın bir şey için hayatını riske atmak bir lütuf. | Open Subtitles | ... لكن ما لاتفهمه ... ربما ما لاتستطيع أن تفهمه أن تلك المخاطرة بحياتك لأجل شيءٍ تؤمن به |
| O adam için hayatını riske atma. | Open Subtitles | لا يمكنك المخاطرة بحياتك لأجل ذلك الرجل |
| Senin hayatını riske atamam. | Open Subtitles | أنا لا يمكن المخاطرة بحياتك. |
| - hayatını riske atmandan bahsediyorum. | Open Subtitles | بل المخاطرة بحياتك. |
| Steve, hayatını riske atmaya çok heveslisin. | Open Subtitles | (ستيف), انت على استعداد من أجل المخاطرة بحياتك |
| hayatını riske etmene izin veremeyiz. | Open Subtitles | ليس بإمكاننا المخاطرة بحياتك |
| Bir dünya savaşını engellemek için hayatını tehlikeye atmak bir şey. | Open Subtitles | المخاطرة بحياتك لمنع حرب عالمية هو أمر واحد |
| Adam makaleni çaldı arkadaşım değilsin dedi buna rağmen hala onun için hayatını tehlikeye atıyorsun. | Open Subtitles | ...سرق مقالتك ...أخبرك أنك لست صديقته و لازلت تريدين المخاطرة بحياتك لأجله |
| Onun tahminlerine dayanarak hayatını tehlikeye atamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا المخاطرة بحياتك بسبب اعتقاده |
| ve ben sizin onun pisliğini temizlemek için kendi hayatınızı riske atmanıza izin veremem. | Open Subtitles | ولا أستطيع أن أطلب منكِ المخاطرة بحياتك لتنظيف فوضاه |