| Sonuca ulaşmak için kılıktan kılığa giren bir yaratık... | Open Subtitles | المخلوق الذي يتخذ أشكالاً عديدة لتحقيق الأهداف |
| Akla şu soru geliyor. Ne tür bir uğursuz yaratık zevksiz, ucuz biblolardan hoşIanır? | Open Subtitles | مما يطرح سؤالاً ما نوع هذا المخلوق الذي يحب الأشياء الرخيصة والتماثيل التي لا طعم لها |
| Ben burada ilgileniyor yaratık ne tür anlamaya ihtiyacımız var. | Open Subtitles | يجب أن أكتشف ما نوع المخلوق الذي نتامل معه |
| Kendimi oldukça yavaş bir şekilde yine insanlığa sığmayan bir yaratığa dönüşürken buldum. | Open Subtitles | و ببطء شديد عدت الى كوني ذلك المخلوق الذي لم يعد ينتمي الى البشرية |
| Seni avlayacağız ve kaçırdığınız yaratığı bize vermenizi sağlıyacağız. | Open Subtitles | سنطاردك وسنجبرك على تسليم ذلك المخلوق الذي اختطفته |
| Ormanda yaşadığına inanılan yaratıkla ilgili bir Kızılderili halk hikayesi. | Open Subtitles | أسطورة شعبية هندية حول المخلوق الذي يعيش خارج في الغابة. |
| Bu, kurbanın ağzından çıkan yaratık mı? | Open Subtitles | هل هذا المخلوق الذي سحبناه من فم الضحية ؟ |
| Gördüğün yaratık bir Yıldız Balinası. | Open Subtitles | المخلوق الذي تنظرين إليه يطلق عليه حوت النجمة |
| Ne tür bir yaratık Lindbergh yatışı adında bir dans yapar? | Open Subtitles | ما نوع المخلوق الذي سيرقص رقصه بذلك الإسم ؟ |
| Sen bu dünyaya gelmek için bizim annesini öldüren yaratık seçebilirsiniz - | Open Subtitles | يمكنك أن تحتار المخلوق الذي قتل والدتنا عند قدومه إلى هذا العالم... |
| Ta ki bugün gördüğün yaratık haliyle kozadan çıkana dek. | Open Subtitles | ـ ليحمَل وينمو ـ حتى خرج من شرنقته كفراشة على هيئة المخلوق الذي رأيته اليوم |
| Düşünceleri bir zaman güzellik ve sevgi dolu olan aynı yaratık olduğuma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أُصدّق أنني نفس المخلوق الذي إمتلاءت أفكارة لمرّة بالحب والجمال |
| Ve o da tüm krallıkta aradığımız ..yaratık hakkında bilgisi olan tek kişiymiş. | Open Subtitles | وهي الوحيدة في المملكة قاطبة العالمة بسر المخلوق الذي نبحث عنه. |
| Üzerinde çalıştığın yaratığa kafayı takmış olan gizli bir organizasyon var. | Open Subtitles | هٌناك منظمة سرية مهوسة بنفس المخلوق الذي تدرسه |
| Pekâlâ, sana söylemek zorunda kalmak istemiyordum, ama üzerinde çalıştığın yaratığa kafayı takmış olan gizli bir organizasyon var. | Open Subtitles | حسنا, لم اكن أريد إخبارك لكن, هناك منظمة سرية مهوسة بنفس المخلوق الذي تدرسه |
| Tamamen tarif ettiğin yaratığa benziyor. | Open Subtitles | إنه بالضبط مثل المخلوق الذي وصفته |
| Ve kaçırdığınız yaratığı teslim edeceksiniz. Yeterince açık mı? | Open Subtitles | وسنجبرك على تسليم ذلك المخلوق الذي اختطفت ، أهذا واضح كفاية ؟ |
| Basitçe yaratığı bulunca seni de buldum. | Open Subtitles | قمت ببساطة بتتبع المخلوق الذي تسبب في قلقكِ |
| Kendisine Kral diyen, o yaratığı bulacağım, | Open Subtitles | سوف أجد ذلك المخلوق الذي يدعي أنه الملك |
| O yaratıkla ilgili bir şey bulamadık. | Open Subtitles | لا يوجد شيء يتفق مع المخلوق الذي وصفته |
| Ama daha büyük akrabasıyla, Sternberglerin bulduğu yaratıkla... aynı ligde değildi. | Open Subtitles | ...لكن ليس في نفس الإتحاد كقريبه الأضخم (المخلوق الذي وجدته عائلة (سترينبرغ |