| Önceden tasarlanmış, isterseniz iki sarhoş fanatik tarafından. | Open Subtitles | تروى فى الأمر إذا أردت تم التنفيذ بمعرفة إثنان من المخمورين المتعصبين |
| - Adamlarım otel misafirlerini sorguluyor,... her zamanki durmadan üreyen cahiller ve sarhoş balıkçılar. | Open Subtitles | يستجوب رجالي نزلاء الفندق، ذات الهراءات المعتادة من الريفيين الجهلاء والصيادين المخمورين. |
| Eskiden buraya çıkmak yasaktı çünkü sarhoş bir 1. | Open Subtitles | التواجد هنا كان محظورا لأن أحد المستجدين المخمورين سقط من هنا |
| Ben senin, ailenin sarhoş halde yaptığı Noel kavgalarından kaçmak için dışarıda yattığını sanıyordun. | Open Subtitles | أعتقد أنك تنام بالخارج عراك عائلتك المخمورين بعيد الميلاد |
| O sırada da tuvalet sırası bekleyen sarhoşlar var. | Open Subtitles | ييه, وفي غضون ذلك كان هناك هذا الصف الطويل من الأولاد المخمورين ينتظرون لاستخدام الحمام |
| Sarhoşların, sarhoş ahlakı vardır. Tacirlerin de tacir ahlakı. | Open Subtitles | السكارى لديهم أخلاق المخمورين الباعة لديهم أخلاق البائعين |
| Bu sarhoş amerikalılar. Sence onlar CIA'den mi? | Open Subtitles | هل تعتقد ان هؤلاء الامريكان المخمورين كانوا من المخابرات الامريكية؟ |
| sarhoş Amerikalılar. Sence onlar CIA miydi? | Open Subtitles | هل تعتقد ان هؤلاء الامريكان المخمورين كانوا من المخابرات الامريكية؟ |
| Birkaç sarhoş hödüğün boş lafları deyip geçin. | Open Subtitles | نحن مجرد رفقة من المجانين المخمورين فى هذه الحانة الرديئة |
| Bu sarhoş kamyoncular beni taciz ediyor! | Open Subtitles | هؤلاء المخمورين ذوو الرقبة الحمراء يحاولون إغتصابي |
| Arabamın arka koltuğuna kusmak isteyen bazı sarhoş gençleri kurtarmak için yardımıma ihtiyacın olduğunda her zaman hizmetindeyim. | Open Subtitles | في أي وقت عندما تحتاجين مساعدة لإنقاذ بعض المراهقين المخمورين الذين يرغبون بالتيقؤ في سيارتي ، سأكون حينها بالخدمة |
| Okul derneğinden sarhoş bir çocuğun gördüğünü söylediği şey hariç. | Open Subtitles | .. عدا ما قاله احد الفتيان المخمورين انه رأه |
| Zilzurna sarhoş olmaktan veya herkese açık bir âlemden söz etmiyorum. | Open Subtitles | ان لا اتكلم على المخمورين او اصحاب الطقوس الغريبه |
| Ayrıca sarhoş insanlar dürtülerini kontrol etmeyi gerçekten beceremez. | Open Subtitles | أيضاً، الأشخاص المخمورين لا يُعرفون حقاً بالسيطرة على إنفعالاتهم. |
| Çok tatlısın, Luke ama sadece bir avuç sarhoş sürücü ve yakalanacak kadar aptal olan zorbacılar olacak. | Open Subtitles | لكن سيكون هناك مجموعة من السائقين المخمورين و المخرببين الذين كانوا أغبياء كفاية ليعتقلوا |
| sarhoş çiftçilerin tatsız asılmalarını endişe etmen gerekmeyecek artık. | Open Subtitles | لستِ بحاجة للقلق أكثر من التقرّب من المزارعين المخمورين |
| İçki aleminden dönen bir avuç sarhoş kavgacıydı onlar. | Open Subtitles | إنهم حفنة من المخمورين الثكالى من رحلة بحرية |
| Hani, belki bu sarhoş gençler bağış kutusunu patlatıp parayı çaldılar. | Open Subtitles | أتعلم شيئاً، ربما هؤلاء المراهقين المخمورين استولوا علي صندوق التبرعات وسرقوا المال |
| sarhoşlar giremez. | Open Subtitles | لا نقبل المخمورين |
| Sarhoşların nasıl olduğunu bilirsin. | Open Subtitles | ربما تعرف كيف تكون مع المخمورين |