| Tebessümü ve sivri uçlu dişleri bana eski vampir filmlerini hatırlatmıştı. | Open Subtitles | ابتسامتها وأسنانها الصغيرة المدببة تذكرني بأفلام مصاصي الدماء القديمة |
| Bu hayvanlar yine takip edilmekteler sivri bir Polacanthus tarafından. | Open Subtitles | ويرافق هذه الحيوانات مرة أخرى البولكانتوس ذو الجوانب المدببة |
| sivri bıçaklar ve bir Winnebago KızıIderilisi içermeyen bir plan. | Open Subtitles | خطة لا تنطوي علي السكاكين المدببة وحافلة ناقلة |
| Sanırım sivri kıIıçIı adamların düşüncesi farklı. | Open Subtitles | أظن أن الرجال ذو الأسلحة المدببة نوعاً ما لديهم فكرة أخري |
| sivri uçlu sutyeni ve görünmez uçağı hariç, hayır. | Open Subtitles | بدون حمالات الصدر المدببة والطائرة المخيفة لا , لا يوجد |
| Keskin, sivri şeylerle bir şeyler yaptılar. | Open Subtitles | يقومون بذلك الشئ بالأشياء الحادة المدببة |
| Büyücülüğün rekabet dolu dünyasında, zirveye giden yol... ölü adamların sivri burunlu ayakkabılarından geçer. | Open Subtitles | الطريق إلى القمة في العالم التنافسي للسحر يكون عبر الأحذية المدببة للرجال الموتى |
| Ölü adamın sivri burunlu ayakkabıları geleneği var, elbette. | Open Subtitles | هناك بالطبع تقليد الأحذية المدببة للرجال الموتى |
| sivri dişlerim olamaz, çünkü hepsi burada. | Open Subtitles | لا يمكن أن تكون أسناني المدببة لأنها هنا في الأعلى |
| Gecenin yarısında taktıkları güneş gözlükleriyle ve sivri burun pabuçlarla ağır ağır yürüyüşlerini izlemeyi seviyorum. | Open Subtitles | أحب رؤيتهم يتجولون بأحذيتهم الجلدية المدببة يرتدون النظارات في منتصف الليل |
| Gecenin yarısında taktıkları güneş gözlükleriyle ve sivri burun pabuçlarla ağır ağır yürüyüşlerini izlemeyi seviyorum. | Open Subtitles | يرتدون على الموضة يقفون بمنأى عن الأنظار أحب رؤيتهم يتجولون بأحذيتهم الجلدية المدببة |
| sivri başları ve kısa sırt yüzgeçleri sayesinde hızlı ve dayanıklılar. | Open Subtitles | رؤوسهم المدببة وزعانفهم الظهرية القصيرة تهبهم السرعة والجَلَد |
| Gözlerini ve kulaklarını da yapmalıyız. sivri kulaklar tıpkı tilki gibi. Ona ne ad vereceğiz? | Open Subtitles | نحتاج أن نعطيها عينان ، ثم بعض الآذان الآذان المدببة ، مثل الثعلب ، ماذا نسميها ؟ |
| Törenin sonunda bütün öğrenciler sivri keplerini havaya atıyor. | Open Subtitles | ،عند نهاية الحفل جميع الطلاب يلقون بتلك القبعات المدببة في الهواء |
| # Kocaman böcekler, sivri dişli erkekler # | Open Subtitles | *ايضا البق الكبير ، والرجال اصحاب الأسنان المدببة. * |
| Şu garip sivri taşlara basmayın! | Open Subtitles | لا تخطوا على تلك الصخور الغريبة المدببة |
| Tamam, tamam. "Karl, sivri kayalar ateşböcekleri, altıncı his. | Open Subtitles | حسنا حسنا, "كارل", " الصخور المدببة" "نار طائرة", "لديه حاسة سادسة",هذه هي. |
| sivri kayalar bunlar, tıpkı söylediği gibi. Vay canına! | Open Subtitles | انها الصخور المدببة كما قال لي |
| Sadece benim takımımın da benzer bir düzeneği var diyelim sadece daha sivri objelerle. | Open Subtitles | لنقل فحسب أن فريقي لديه نفس الترتيب، -بالمزيد من الأجسام المدببة .. |
| sivri taraf aşağıya bakıyormuş. Biliyordum! | Open Subtitles | النهاية المدببة للأسفل, عرفت ذلك |