| Birkaç gün ağladık. Sonra kutsal şehri vurdular. | Open Subtitles | وقد بكينا على ذلك لعدة ايام ثم هاجمو المدينة المقدسة |
| Bu kutsal şehri başarılı bir şekilde yöneten Ithavoll Grubu'nun nihai lideri ilk kez insan önüne çıkmaya hazırlanıyor. | Open Subtitles | والمرشد الأعلى لجماعة إيزبيل، الذي يحكمُ هذه المدينة المقدسة بفعالية يستعدُ للظهور في العلن للمرة الأولى |
| Bazıları Annapurna'nın ilk defa Kutsal Şehir Kashi'de veya insanların daha çok yiyemeyecek kadar karınlarının doyduğu bir mutfak açtığı Ganj'ın kıyısındaki Özgürlük Mekanında göründüğüne inanıyor. | TED | يظن البعض أن أنابورنا ظهرت أولا في المدينة المقدسة كاشي، أو في مكان الحرية، على ضفاف الغانج ــــ حيث افتتحت مطبخ لإطعام أفواه الجياع حتى الشبع. |
| Kutsal Şehir Rabona'ya insan dışı varlıkların girmesi yasaktır. | Open Subtitles | المدينة المقدسة رابونا لا تسمح بدخول كائنات غير طبيعية |
| Mesih, ata biner gibi eşeğin üstünde kutsal şehre varacak. | Open Subtitles | فإن المسيح وصول إلى المدينة المقدسة منفرج الساقين الجحش حمار. |
| kutsal şehirde silah taşımak yasaktır. | Open Subtitles | من المحرم أن تحمل أسلحة في هذه المدينة المقدسة |
| Sonra da bize Roma'yı anlat. | Open Subtitles | ثم اخبرنا عن المدينة المقدسة. |
| Bu sayede kutsal şehri görüp Yüce Papa ile tanışabilir. | Open Subtitles | كي يرى المدينة المقدسة ويلتقي بقداسة البابا |
| Demek burası Yahudilerin kutsal şehri? | Open Subtitles | لذلك هذا هو المدينة المقدسة لليهود؟ |
| Bu kutsal şehri yerle bir etmeliyim... ve kalıntıları kanla kabuklaştırmalıyım. | Open Subtitles | وأود أن مستوى هذه المدينة المقدسة ... وكعكة أنقاض بالدماء. |
| Diyorsunuz ki, Roma'yı geçecekler tabii buraya kadar gelebilirlerse, sonra da kutsal şehri olduğu gibi bırakacaklar. | Open Subtitles | (إذاً هم سيعبرون (روما لو وصلوا لهذا البعد ويتركون المدينة المقدسة كما كانت ؟ |
| Hıristiyanlar Kutsal Şehir'i aldıklarında, herkesi öldürmüştü. | Open Subtitles | المسيحيون قتلوا الجميع عندما أسروا المدينة المقدسة |
| Buraya sana bizim korumamız altında Kutsal Şehir'e gelerek Kutsal Babamız Papa VI Alexander'a bağlılık yemini etmeni emretmeye gelmiş bulunmaktayım. | Open Subtitles | أنا هنا كي أمرك بالسير تحت حمايتنا إلى المدينة المقدسة لتقسمي قسم الولاء |
| Kutsal Şehir bugün için yeterlidir. | Open Subtitles | المدينة المقدسة ستكون كافية لليوم. |
| Kutsal Şehir mi? | Open Subtitles | المدينة التي يسمونها " المدينة المقدسة |
| Kendisi kutsal şehre daha önce gitti ve Prens Alfred'in rehberi olmayı istiyor. | Open Subtitles | والذي زار بنفسه المدينة المقدسة والذي يرغب بان يكون مرشد للامير الفريد |
| Pers askerleri! Bu kutsal şehre saldırmamız için kandırıldık. | Open Subtitles | أيّها الجنود الشجعان لبلاد فارس، نحن كنا الخدعة للهجومِ على المدينة المقدسة! |
| kutsal şehirde kan dökmek yasaktır. | Open Subtitles | من المحرم سفك الدماء في هذه المدينة المقدسة |
| kutsal şehirde silah taşımak da yasaktır. | Open Subtitles | من المحرم حمل الأسلحة في هذه المدينة المقدسة |