| Batılı Muhabirler zafer haberleri yapmak için Macaristan'a hücum ettiler. | Open Subtitles | تدفق المراسلون الغرب إلى هنغاريا لإعداد تقارير النصر |
| Muhabirler ne dereceye kadar taraf tutabilir? | Open Subtitles | يالا التورط الذي لابد أن يستخدمة المراسلون فى مواضيعهم؟ |
| Benim gibi Muhabirler hayatının bir parçası artık. | Open Subtitles | المراسلون أمثالي سيكونوا جزء من حياتك الاَن |
| Gazeteciler kokuyu aldığına göre artık çok dikkatli olman gerekecek. | Open Subtitles | يجب أن تكوني حذرة جدا المراسلون قد اقتفوا الأثر الآن |
| Bu taraftan lütfen. Hey! Bütün bu İngiliz ve Amerikalı Gazeteciler nasıl oluyor? | Open Subtitles | من هنا كيف حضر كل هؤلاء المراسلون الأنجليز و الأمريكان ؟ |
| Dışarıdaki haberciler Oprah bitirmeden bizden haber almak istiyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء المراسلون الصحفيون يريدون أن يسمعوا منا قبل أن تتناولنا أوبرا في برنامجها |
| Ama bilmelisin ki bazı Muhabirler bile fanatikler bu yüzden sana sadece iyi şanslar dileyeceğim. | Open Subtitles | لكنك ينبغي أن تعرف حتى بعض هؤلاء المراسلون هم معجبون بك لذا سأقول لك حظ سعيد |
| Muhabirler iyi bir hikaye için her şeyi yapar. | Open Subtitles | المراسلون يختلقون القصص. سيقولون أيّ شئ لأجل قصّة جيدة. |
| Muhabirler geceleri arar. Muhabirler buna bayılırlar. | Open Subtitles | المراسلين يتصلون ليلاً المراسلون أكلوا الطعم |
| Muhabirler ipuçları ile kanıtlamadan sonuca atlamaya ne zaman başladı? | Open Subtitles | ألا يتعامل المراسلون بالحقائق عادة، ولا يستبقون النتائج؟ |
| Muhabirler dedikoducudur, bilirsin. Ruben senden bahsediyordu. | Open Subtitles | تعرفين كيف يهمز المراسلون سمعت روبن يتحدث عنك |
| Muhabirler onun peşine düşeceklerdir ve bununla baş edebilecek bir durumda değil. | Open Subtitles | سيطاردها المراسلون وهى ليست مستعدة لذلك |
| Muhabirler. Medya heryerde. | Open Subtitles | المراسلون أجهزة الإعلام في كل مكان |
| Ne de olsa Gazeteciler bir şekilde numaraları öğreniyorlar. | Open Subtitles | ـ كلا .المراسلون لديهم طُرقّهم الخاصة للوصول إلى الأرقام |
| Gitmeden önce, ...dün gece Gazeteciler aradı. | Open Subtitles | أوه، قَبْلَ أَنْ أَذْهبُ، المراسلون دَعوني ليلة أمس. |
| Gazeteciler. | Open Subtitles | هذا سَيُمزّقُ المدينة إرباً إرباً. المراسلون. |
| Elbette, Gazeteciler her zaman korkunç şeylere tanık olurlar. | Open Subtitles | نعم ، إن المراسلون يرون أموراً رهيبة طيلة الوقت |
| Diğer Gazeteciler yerin dibine sokarken ben sizi savundum. | Open Subtitles | عندما خذلك المراسلون الآخرون كنت أدافع عنك |
| Aşağıda bir sürü insan var. Gazeteciler de gelir şimdi. | Open Subtitles | هناك العديد من المعجبين في الطابق السفلي سيأتي المراسلون في وقت قريب |
| Sadece hakikatin peşindeyim. - Tüm haberciler gibi. | Open Subtitles | أحاول فقط الوصول للحقيقة، فهذا ما يفعله المراسلون. |
| Nasıl bir muhabirsin böyle? | Open Subtitles | أي نوع من المراسلون تكون بحق الجحيم ؟ |
| Spor muhabirleri bu yüzden biraz güler ve ardından olanları unutur. | Open Subtitles | المراسلون يسخرون بعض الشيء و في الثلاثاء سينسى الجميع ما حدث |
| muhabirlerin, yılın bu zamanları yapacak çok işeri olmuyor, haksız mıyım Kelly? | Open Subtitles | المراسلون ليس لديهم شيء بهذا الوقت من السنة، أليس كذلك كيلي؟ |