| Kasabaya biraz vakit geçirmeye geldim ve saralı bir kız buldum. | Open Subtitles | جئت للمدينة لأحظى ببعض المرح و وقعت فى فتاة مصابة بالصرع |
| Yaşadığı onca şeye rağmen doğal bir neşesi ve enerjisi var. | Open Subtitles | ويمتلك قدرة طبيعية على المرح و حيوية, برغم كل ما أصابه |
| İçgüdüleriye hareket eden, vahşi, rahatına düşkün..... ... ve öfkeli | Open Subtitles | إنه مخلوق كامل مكون من الرغبة و المرح و الغضب |
| Eğlenmek ve kendi deyimleriyle formda kalmak için toprak yola çıkarlar. | Open Subtitles | ملطخا بالوحل، من أجل المرح و الحصول على الرشاقة كما قال |
| Belli olan şey, 48 saat boyunca oyun ve eğlenceli şeyler yaptıkdan sonra kocasının ilk öldürüldüğü ve sonrada karısının öldüğü. | Open Subtitles | من الواضح أن الزوج يتم قتله أولاً و بعدها الزوجة بعد أن يكونوا قد استمتعوا ب 48 ساعة من المرح و الألعاب |
| Açıkça görülen acı ve çabanın ötesinde sağlıklı dozda kahkaha ve başarı vardı. | TED | خلف الألم والمعاناة الواضحة، كانت هناك جرعة صحية من المرح و والإنجازات. |
| Bir dansçı olarak, Dokuz rasayı ya da navarasaları biliyorum. öfke, cesaret, nefret, neşe ve korku. | TED | كراقصة كنت اعرف الاصول التسعة او ما يسمى بالنافاراساس الغضب، البسالة الاشمئزاز، المرح و الخوف |
| Bence gidip eğlenmekten zevk almaktan ve benimle olmaktan korkuyorsun. | Open Subtitles | أعتقد أنكى خائفة لأنكى ستذهبين و تحظين ببعض المرح و وقتها سوف تمتعين نفسك و أنتى معى |
| Dergiye yeniden hayat eğlence, kahkaha ve şapşallık verelim. | Open Subtitles | دعونا نعيد الحياة الى المجلة. و المرح و الفكاهة |
| Dergiye yeniden hayat eğlence, kahkaha ve şapşallık verelim. | Open Subtitles | هيا نعيد الحياة للمجلة. و المرح و الضحك و السخافة. |
| Neden spontane davranmak ve eğlenmek hakkında bir PowerPoint sunumu izleyip, öğrenmiyoruz? | Open Subtitles | يتحدث عن العوفية و المرح و سنرى ماذا حل بنا. |
| Biliyorsunuz, asıl problem eğlenmiyoruz ve artık nasıl eğleneceğimizden de emin değiliz. | Open Subtitles | أننا توقفنا عن المرح. و لا ندري كيف نعيد ذلك مجدداً. |
| Ona havalı olmasını söylemişti, ama havalı olmak vardı ve bir de Sue gibi havalı olmak vardı. | Open Subtitles | ، هو أخبرها أن تكون مرحة لكن هناك فرق بين المرح . و المرح المفرط |
| ♪ ama şimdi eğlence bitti, ve ben eve geri gitmek istiyorum ♪ | Open Subtitles | ♫ لكن الآن إنتهى المرح و يجب أن أعود للمنزل ♫ |
| Ben, Dan McMasters ve bir hafta boyunca sizin eğlence ve kişisel gelişim lideriniz olacağım. | Open Subtitles | أنا دان ماكمستيرز و سأكون قائدكم في إعادة بناء الثقة لمدة أسبوع من المرح و تطوير الذات |
| Büyümeye hevesli biri olarak cümbüşlerden uzak duruyorum muziplikten, yaramazlıktan ve maceracılıktan da. | Open Subtitles | لصالح النمو أنا أحاول تجنب هذه المواقف بالإضافة إلى المزاح، المرح و المواقف البطوليه |
| Daha çok çalışacağım. Diğer tarafta sevme, eğlenme ve etkilenme ve zevk alma süreci-- ve geri planda bir orkla dev bir uçan canavar. | TED | سأعمل بجد. و من ناحية أخرى, هناك عمليات الولوع, المرح و السرور و المحبة -- ووحشاً طائراً عملاق مع مقعد في المؤخرة. |
| Önemli olan eğlenmesi ve arkadaşlarıyla iyi vakit geçirmesi. | Open Subtitles | انه بخصوص المرح و مشاركة اصدقائها بذلك . |
| eğlenceli ve değişik olmasını istiyorum. | Open Subtitles | مليء بالممل أريد المرح و الجموح |
| Bu eğlenceli ve büyüleyici duş başlığı cidden eğlenceli ve büyüleyici. | Open Subtitles | حسناً رأس الدش ذالك ... الصافي المرح و السحري صافي مرح و سحري |