| Marslılar dünyaya inerse, basın onlarla röportaj yapabilir mi? | Open Subtitles | اذاهبط المريخيون هل من حق الاعلام عمل مقابلات؟ |
| Marslılar dünyaya geliyorlar, kalacak bir yere ihtiyaçları var. | Open Subtitles | المريخيون هبطو على الارض وسيحتاجون مكان للبقاء |
| Neden Marslılar dünyaya gelmiyor sanıyorsun? | Open Subtitles | الذي تَعتقدُ المريخيون ألَنْ يَهْبطَ هنا؟ |
| öylemi yaptılar. Belki Mars'lıların hepsi kötü değildir. | Open Subtitles | بما أنهم فعلوا ذلك فربما المريخيون ليسوا سيئين |
| Burada Marslıların New Haven ve Providence aldığını söylüyor. | Open Subtitles | يقول هنا المريخيون أخذوا نيو هفين وبروفيدنس |
| Marslılar kızıl ötesi ışınları kullanır, budala. | Open Subtitles | يستعمل المريخيون أشعة تحت الحمراء أيها السخيف |
| Demek Marslılar düşünceleri de okuyabiliyor, öyle mi? | Open Subtitles | هل يستطيع المريخيون قراءة الأفكار، أيضا؟ |
| Marslılar sizin yapamadığınız birçok şeyi yapabilir. | Open Subtitles | يستطيع المريخيون أن يقوموا بأشياء لا تستطيعون أنتم القيام بها |
| Sonra konuşuruz tabii eğer Marslılar gelip bizi uçan daireleriyle kaçırmazlarsa. | Open Subtitles | سنتحدث لاحقاً إذا لم يأخدنا المريخيون بعيدا على الصحن الطائر |
| Ellerinde varsa bile Marslılar daha fazla istihbaratı bırakmayacaklardır. | Open Subtitles | المريخيون لن يُصدروا أى معلومات سرية إذا كان لديهم بالفعل |
| Marslılar da sonunda buraya gelmenin yolunu bulduysa onların silahlarının yanında Rusların silahları taş ve sopa gibi kalır. | Open Subtitles | وإن كان قد اكتشف المريخيون أخيراً وسيلة للوصول إلى هنا فإن أسلحتهم ستجعل أسلحة الروس تبدو كالعصي والحصى |
| Yalnızca Marslılar öldüğümüze inanır. | Open Subtitles | المريخيون الوحيدون الذين كان يُمكنهم تصديقنا ماتوا |
| Marslılar gizli operasyonlar sırasında saldırı gemilerini gizlemeleriyle meşhurdur. | Open Subtitles | هؤلاء المريخيون يعلمون بشأن كيفية إخفاء سفنهم الحربية عندما يكونوا في خضّم عمليات سرية |
| Biz konuşurken Marslılar sisteme yayılacak bir darbe hazırlıyor olabilirler. | Open Subtitles | بينما نتحدث، قد يكون المريخيون يحضرون ضربة على جميع أنحاء النظام |
| 1938'de Marslılar dünyayı işgal ettiklerinde oradaydım. | Open Subtitles | كنتُ حيّة عندما غزانا المريخيون عام 1983. |
| O cücel Marslılar parazit yapıyor olmalı | Open Subtitles | لابد وأن الأقزام المريخيون من وراء هذا. |
| - Marslılar bunu yapmaz. | Open Subtitles | ما كان ليفعل المريخيون ذلك الأمر |
| Mars silahı bizim sanıyor, biz de onların sanıyoruz. | Open Subtitles | المريخيون يعتقدون انه سلاحنا ونحن نعتقد انه يتبعهم |
| Mars bunu bir uyarı olarak anlar ki zaten öyle. | Open Subtitles | المريخيون سينظروا اليه كتحذير والذي هو كذلك |
| Mars hakkında bir dolu şey, Nathalie. | Open Subtitles | تماما الكثير من المريخيون ناتلى |
| Marslıların imha ettiği su şilebi ve kaybettikleri savaş gemisiyle. | Open Subtitles | ، سفينة نقل الماء التي دمرها المريخيون والسفينة الحربية التي فقدوها |
| - Marslılara sularını verin. | Open Subtitles | أعطوا المريخيون مياههم |