| Yatırımcılar, özellikle kurumsal Yatırımcılar bununla ilgili mi? | TED | هل المستثمرون، وخصوصا المستثمرون المؤسساتيون، منخرطون؟ |
| O zaman Yatırımcılar daha fazla hisse alarak artan talepten dolayı fiyatları daha da yükseltirler. | TED | عندها يميل المستثمرون إلى شراء المزيد مما يزيد الأسعار أكثر وأكثر نظراً لتزايد الطلب. |
| Evet, bilirsiniz, Burt's Bees veya Ben & Jerry's gibi şirketlerdeki Yatırımcılar böyle söylemeyeceklerdir. | TED | حسناً، تعرفون أن المستثمرون في الشركات مثل بورتس بيز أو بن وجيري لم يقولوا ذلك. |
| İlk yatırımcıların da gerçekten çok heyecanlanacaklar. | TED | سيكون المستثمرون الأوائل في غاية الحماسة. |
| Jerry, eğer yatırımcılarım Kübalıları almazsa, tüm anlaşma iptal olacak. | Open Subtitles | إن لم يحصل المستثمرون على كوبيين، ألغيت الصفقة بأكملها. |
| Yatırımcılar hemen 40 milyon dolar harcarsa 1,6 milyarlık okyanus korumasına yol verebilir. | TED | إذا شارك المستثمرون الآن بـ40 مليون دولار، يمكن أن يتيح ذلك للحفاظ على المحيطات ما قدره 1.6 مليار. |
| Ama ne yazık ki bu baskıyı yaratan Yatırımcılar aslında daha uzun vadeli düşünmeye başlıyor ve bu TSE odağı ile düşünmeye başlar. | TED | لكن ولحسن الحظ المستثمرون الذين أوجدوا هذا النوع من الضغط بدؤوا فعليًا بالتفكير بمخارج طويلة الأمد وبدؤوا برؤية الأمور بعدسات الأثر المجتمعي الكلي |
| Şirketin CEOları sahtekarlıkla suçlanırlarsa, Yatırımcılar para kaybetmeye başlar. | Open Subtitles | الرئيس التنفيذي لشركة يتهم بالاحتيال و يخسر المستثمرون أموالاً |
| O Yatırımcılar onun ne yaptığını biliyorlardı ve yaptığı tam da onların yapmasını istedikleri şeydi. | Open Subtitles | انه لم يكن جشعًا ولم يكن شريرًا كذلك هؤلاء المستثمرون علموا بفعلته وكان ذلك تمامًا ما |
| Yatırımcılar, sürekli yeni yıldızları ararlar. | Open Subtitles | المستثمرون يبحثون دوما عن الشيء الكبير المقبل. |
| Yatırımcılar birkaç güne kadar gidecekler ve o zaman... | Open Subtitles | سوف نضعهم لعدة أيام إلى أن يأتي المستثمرون ثم ثم ماذا؟ |
| Yatırımcılar şu uzaylı saçmalıklarını duysalardı bize zerre güvenleri kalmazdı. | Open Subtitles | إذا سمع المستثمرون عن تحقيقات حول المخلوقات الفضائيّة، فسوف أفقد تلكَ الثقة |
| Eğer Yatırımcılar paralarını çekerse buraya ne olacak? | Open Subtitles | إذا تراجع المستثمرون فما الذي سيحدث هنا؟ |
| Bu Yatırımcılar hakkında merak ettiğim şey, belki başka birşeylerle ilgilenmişlerdir, mesela uyuşturucu gibi. | Open Subtitles | الأمر الذي جعلني اتسائل أنه قد يكون هؤلاء المستثمرون مهتمين بشيء آخر، مثل المخدرات |
| Yatırımcılar bunu duyduğunda ne sikim oluyor merak edecekler. | Open Subtitles | اسمع، إذا سمع المستثمرون عن هذا سيتساءلون عمّا يحدث |
| Yatırımcılar ve bankalar nakitlerini elinde tutuyorlar | Open Subtitles | ويحتفظ المستثمرون والبنوك بالسيولة النقذية لديهم |
| Diğer Yatırımcılar korkudan kaçarken, Ingresko hesabımı Clios Bank'a aktardım. Evet, biliyorum. | Open Subtitles | تحويل حساب انكريسكو الى مصرف كليوس عندما بدأ المستثمرون الآخرون بالهلع |
| Yatırımcılar, belirsizlik anlarında daha güvenli görünen | Open Subtitles | المستثمرون يتجهون إلى الأصول على أنها رهانات أكثر أمانا |
| Umarım yatırımcıların hoşuna gider. | Open Subtitles | حسناً، أتمنى لو كان المستثمرون على هذه الحال |
| Jerry, eğer yatırımcılarım Kübalıları almazsa, tüm anlaşma iptal olacak. | Open Subtitles | إن لم يحصل المستثمرون على كوبيين، ألغيت الصفقة بأكملها. |
| Kan akışı azalmaya devam ederken özel Yatırımcılar Bromley Marks işleme tesisinden insan stokunu geri çekiyor. | Open Subtitles | في استمرارية تضاؤل إمدادات الدم يسحب المستثمرون من القطاع الخاص أسهمهم من منشأة (بروملي ماركس) للحصاد |
| Yatırımcılarımız kazancın altını çiziyor. | Open Subtitles | المستثمرون يريدون الربح على أي حال |