| Ofisi ara, bizim taraftan derhal güncelleme istiyorum. | Open Subtitles | عد إلى المكتب أريد معرفة آخر المستجدات من جانبنا الآن |
| haber alır almaz size ileteceğiz. | Open Subtitles | لم تصدر الشرطة حتى الآن أي بيان وسنوافيكم بآخر المستجدات |
| Komutanın senden yeni gelişmeler istediğini söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت أن القائد يود معرفه أخر المستجدات |
| Yardımcım son durum hakkında bilgi verdi. | Open Subtitles | نائبي اطلعني على آخر المستجدات |
| Bir an önce hastane ve okulların son durumu hakkında bilgi istiyorum. | Open Subtitles | أعطني أخر المستجدات عن وضع المستشفيات والمدارس بأقصى سرعة |
| gelişmeleri aktarmayı sürdüreceğiz. | Open Subtitles | بالطبع سنبقى معكم لإطلاعكم على آخر المستجدات و سنبقى هنا في مسرح العمليات |
| Doktor olarak teknolojiyi güncel bilgileri edinmede ve yetkili kalmada kullanıyorum. | TED | كطبيب، أستعمل التكنولوجيا لأتابع المستجدات وأحافظ على كوني معتمداً. |
| haberler arasında dansa ne dersiniz? | Open Subtitles | يمكنني بيع المستجدات ماذا عن القليل من الرقص ما بين الـ اخبار |
| Avrupa Komutanlığı Faaliyet. güncelleme verin. Tekrar mı gönderiyorsun? | Open Subtitles | قيادة الولايات المتحدة الأوروبية، المستجدات... |
| Ballard'dan şahsi olarak güncelleme alacağım. | Open Subtitles | سأحصل على المستجدات بخصوص باليرد شخصياً |
| Daha fazla güncelleme istemiyorum. | Open Subtitles | لا تسلمني أكثر المستجدات |
| Diğer birimlere haber vermeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أعطي المستجدات إلى كافة الأطراف المَعنية |
| Uzak doğu ekibimizden nerdeyse haber gelmek üzere... onun için o yemden başka birşey değildi. | Open Subtitles | حان وقت آخر المستجدات من الفرع الشرقي على كل حال. فهي لم تكن سوى طُعم. |
| Tamam, aramaya devam edin. 20 dakikaya yeniden haber verin. | Open Subtitles | ،حسنا، تابع البحث أطلعني على المستجدات خلال 20 دقيقة |
| Dr. Graham, Kentucky'deki salgın hakkında ne gelişmeler var? | Open Subtitles | دكتور غراهام ماهي آخر المستجدات في ولاية كنتاكي |
| Belki Korgenerali, son gelişmeler hakkında bilgilendirebilirsin. | Open Subtitles | ربما تستطيع إطلاع الغروبن فوهرر بآخر المستجدات. |
| Müşterimize durum güncellemesi yapma zamanı geldi. | Open Subtitles | حان الوقت لإعلام عميلنا باخر المستجدات |
| Bakım bölümünden son durum hakkında bilgi alıyordum. | Open Subtitles | حصلت على آخر المستجدات من قسم الصيانة |
| Bu zamana kadar durumu hakkında bir bilgi verilir sanmıştım. | Open Subtitles | يفترض أن تكون قد وصلتني بعض المستجدات الآن |
| Son durumu ona bildir. | Open Subtitles | فابنته تنتظر المستجدات في وحدة العناية المركزة |
| Hayır, 10 dakikada bir bilgilendirilmek istemiyorum. Eş zamanlı bilgi akışı istiyorum. | Open Subtitles | وكلا، لا أريد المستجدات كل عشرة دقائق أريد معرفتها فورياً |
| gelişmeleri sizlere bildirmeye... devam edeceğiz. | Open Subtitles | سنتابع إطلاعكم على المستجدات بينما نتلقى المزيد من التفاصيل بشأن ملاحقة إينيد وايت |
| "LHL" bir gelişme olduğu takdirde en güncel haberleri vermeye devam edecek. | Open Subtitles | برنامجنا سيعمل على تزويدكم بآخر المستجدات فـي القضية فور تطور الأحداث |
| Bu haberler çok yıkıcı olmalı. | Open Subtitles | هذه المستجدات قد تكون مدمّرة |
| Yeni kanal düzenlemesiyle ilgili son haberleri duydun mu? | Open Subtitles | إذاً هل سمعتِ آخر المستجدات حول المدير التنفيذي الجديد بالشبكة؟ |