| İmkansız, ona hiç öğretmediğim bir sözcük, Bay Fernandez. | Open Subtitles | المستحيلُ كلمة لم اعلمها لها سيد فيرناندز |
| Böyle koca bir şehirde, bu kadar insanın içinde tek bir kızı bulmak imkansız! | Open Subtitles | في مثل هذا المدينةِ الكبيرةِ بين العديد من الناسِ من المستحيلُ أن تبحث عن بنتِ واحدة |
| A, BlueBell'de sosyal hayata sahip olmak imkansız. | Open Subtitles | من المستحيلُ الحصول على حياة إجتماعية في بلوبيل |
| Ceset bu haldeyken bunu söylemem imkansız. | Open Subtitles | من المستحيلُ الحكم مع جسم بهذا الحجم |
| İmkansız olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعْرف كل ذلك من المستحيلُ سُؤاله |