| Sakinleştirici beynine gitmiş olmalı. | Open Subtitles | لابُدّ أن المسكّن قد أحدثَ ثُقباً في دماغه |
| Sakinleştirici çabuk etki eder. Oluruna bırakmak en iyisi. | Open Subtitles | يعمل المسكّن بشكل سريع، من الأفضل أن تجاري الأمر فقط |
| Biraz daha Sakinleştirici ve Paralitik verip titremeni önleyeceğiz. | Open Subtitles | سأعطيك المزيد من المسكّن ودواءً شالاً لإيقاف الارتجاف |
| Kandaki yatıştırıcıyı çıkarmamız gerekli. Bu bizi hırsıza götürebilir. Polis ona nasıl ulaşmış ki? | Open Subtitles | علينا بفصل المسكّن عن الدماء فهذا قد يوصلنا للّص |
| Seyahat için gereken yatıştırıcıyı almak istememişler. | Open Subtitles | رفضا تناول المسكّن للرحلة |
| - Hayır, sadece şu lanet ağrı kesicileri ver. | Open Subtitles | لا، أعطني المسكّن اللعين فحسب |
| - Sedatif hazır mı? | Open Subtitles | هل المسكّن جاهز؟ |
| Kan örneğindeki yoğunluk oranına bakılırsa çalınan santrifüjün işleyebileceği miktarda kanla eşleşen, yüksek kalite ve çok miktarda Yatıştırıcı içeren tek bir yer var. | Open Subtitles | وفقًا لمعدّل تركيزه الحاليّفيدمائه... فثمّة مكان واحد يكنف كميّة كبيرة كفاية من هذا المسكّن الربط بين كميّة الدماء وجهاز الطرد المركزيّ قد يوضّح الأمر |
| Başın ağrıyordur herhâlde. Sakinleştirici baş ağrısı yapar. Onun için aspirin getirdim. | Open Subtitles | على الأرجح أنّكِ تشكين صداعاً، المسكّن يتسبّب بذلك، أحضرتُ أسبرين لعلاجه |
| Şimdi size Sakinleştirici veriyorum ve operasyondan hemen önce de doktor size anestezik bir iğne yapacak. | Open Subtitles | سأعطيك ِ المسكّن الآن, وقبل العملية... سعطيك ِ الطبيب الملح والمخدر. |
| Sakinleştirici ilaç için telefon etmiştim. | Open Subtitles | دعوت حول المسكّن الحيواني. |
| Bana Sakinleştirici veriyorlar. | Open Subtitles | لقد قاموا بحقني بذلك المسكّن |
| Sakinleştirici | Open Subtitles | المسكّن. |
| Sedatif! | Open Subtitles | سكن.. المسكّن |
| Yatıştırıcı isteğe bağlıdır, Frank. | Open Subtitles | المسكّن إختياري جداً، فرانك. |
| Yatıştırıcı ilaç dinlenmene yardımcı olur. | Open Subtitles | المسكّن سيعطيك الراحة |