| Beni terk etmeyin. Ünlü zehirli tavuğundan hazırladın, heyecanla yiyeceğiz şimdi. Şaka yapıyorum. | Open Subtitles | و أعدتي لنا طبق الدجاج المسمم على الطريقة الأسبانية , لذلك شكرا لكي |
| Efendim, siz bana zehirli yemeğin, yeni tabakta olacağını söylediniz. | Open Subtitles | سيدي , لقد أخبرتني بأن الطعام المسمم سيكون في الصحن المعدني الجديد |
| Hayır, zehirli elmalar için izin almak gerekir. | Open Subtitles | أوه, لا, عليك بأخذ تصريح من أجل التفاح المسمم |
| Uzaklaşırsanız iyi olur, zehirli gazı içeri getiremeyeceksiniz. | Open Subtitles | من الافضل ان تغادر الآن لن تُدخِل معك هذا الغاز المسمم إلى هنا |
| Zehirlenmiş eleman biraz ara verebilir mi? | Open Subtitles | هل يمكن للشاب المسمم الحصول على بعض الراحة هنا؟ |
| Besin Zehirlenmesi tek bir içeriğe dayandırılmıştır: | Open Subtitles | لقد تم حصر مصدر الطعام المسمم الى خلطة الشعير المسمم |
| Seni buraya getirip zehirli çay içmene ve deli kadın tarafından bodruma atılmana sebep olduğum için çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة جداً لأحضارك إلى هنا لشرب الشاي المسمم و إلقائنا في قبو بواسطة سيدة مجنونة |
| İkisi de su içti ve içine konulan zehirli sıvıyı içerek öldürüldü. | Open Subtitles | كلاهما شرب الماء هنا. وقتلا بتناولهما لذلك السائل المسمم. |
| zehirli kurabiyeleri getirmiş olduğunuz okul. | Open Subtitles | نفس المدرسة التي أحضرت الكعك المسمم إليها |
| Sorun şu ki sadece iade çeki verebiliyoruz o yüzden diyorum ki eski zehirli kalçanı yerine koyalım. | Open Subtitles | المشكلة اننا نبدل البضاعة ببضاعة من متجرنا, لذا رايي ان نضع وركك المكسور المسمم مكانه |
| Sonra da kullandığı zehirli EpiPen'i hastanedeki çöpe atarak kurtulması lazımdı. | Open Subtitles | حينها أعتقد بأنه تفقد "الإي بي آي بنز" المسمم الذي بالحقائب |
| Naziler o zehirli kadehten içerken düşündükleri tatlı şarapla susuzluklarını söndürmekti. | Open Subtitles | شرب النازيون من ذاك الكأس المسمم بالتفكير بأنهم طوال هذه الفترة وهم يسقون ظمأهم من أعذب أنواع النبيذ |
| "Annemle zehirli çorbası için yüzleştim neden ölümü hak ettiğim hissine kapıldığını sordum." | Open Subtitles | "لقد واجهت امي بشأن حساءها المسمم" "وسألتها , لماذا شعرت بأنني استحق الموت" |
| Sanırım zehirli yemek atıklarının arasında insandan hokey pakı gibi kayarken... | Open Subtitles | أعتقد انه عندما كنا نتزلج كرات لعب الهوكى فى فضلات الطعام المسمم |
| Pamuk Prenses'teki gibi zehirli elma taşıyor musun? | Open Subtitles | هل كنت تحملين التفاح المسمم سنو وايت" كما في قصة" |
| Her ne kadar "zehirli piyon" konusunda bir uzman olsam da. | Open Subtitles | " بالرغم من أنني خبير في " حجر الشطرنج المسمم |
| Peki "zehirli piyon" nedir? | Open Subtitles | أجل , ما هو الحجر الشطرنج المسمم ؟ |
| zehirli piyon bir tuzaktır. | Open Subtitles | حسناً , حجر الشطرنج المسمم عبارة عن فخ |
| zehirli bir oktan daha ölümcüldür. | Open Subtitles | إنها أشدّ فتكاً من الرمّح المسمم. |
| Zehirlenmiş misafirlerini bulabilmem için burada kalıp etrafa göz atmama izin verdiler. | Open Subtitles | ولكن، هم، دعاوني للبقاء، وإلقاء نظرة حول المكان اذا كان بامكاني تحديد مكان ضيفهم المسمم |
| Yemek için heyecanlı olduğumuz,.. ..senin ünlü "Gıda Zehirlenmesi Tavuğunu" hazırlamışsın . | Open Subtitles | و أعدتي لنا طبق الدجاج المسمم على الطريقة الأسبانية , لذلك شكرا لكي |