| Aynı zamanda bu Yaşlı insanların yaşadığı yerler de işitme problemi ile bağdaşmıyordu. | TED | كما اكتشفوا أن البيئة التي يعيش فيها هؤلاء المسنون لا تلائم سمعهم الضعيف. |
| İlk olarak yararlılığı ele alırsak, Yaşlı insanlar faydalı hizmetler yapmaya devam ediyorlar. | TED | أولا، فيما يختص بالفائدة، يستمر المسنون في تأدية خدمات ذات نفع. |
| Yani Yaşlı çalışanlar da gençler kadar hakka sahip bu durumda. | Open Subtitles | إذن المسنون لديهم نفس الحقوق التي لدى الشباب |
| Benim gibi ihtiyarlar bir şey söylemek istemezler. Bir amacım yok. | Open Subtitles | المسنون مثلي لا يزعجون أنفسهم بذلك لا يوجد مغزى |
| Benim gibi ihtiyarlar bir şey söylemek istemezler. Bir amacım yok. | Open Subtitles | المسنون مثلي لا يزعجون أنفسهم بذلك لا يوجد مغزى |
| Bu yüzden de yaşlılar olağanüstü bir toplantı yapmanın gerektiğini anladılar. | TED | وهكذا أدرك المسنون أنهم بحاجة لعقد اجتماع طارئ |
| Bu Yaşlı moruklar, patikalar ve yollarla sınır taşları ile kendi haritalarını yapıyor, hükümet haritalarında bunlar yoktur. | Open Subtitles | هؤلاء المسنون كانوا يرسمون خرائط خاصة بهم بها ممرات وطرق وعلامات غير موجودة حتى في خرائط الحكومة |
| "Aslında, Yaşlı Norveçliler'in kurduğu bir çeteymiş." | Open Subtitles | النرويجيون المسنون الحمر الرأس |
| Yaşlı kadınların içeceği tehlikeliydi değil mi? | Open Subtitles | شراب الذي يصنعه المسنون خطير,صحيح؟ |
| Yaşlı insanlar bu tecrübeye sahip. | TED | المسنون لديهم تلك الخبرة. |
| Yaşlı insanlar nereye gider biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلم أين يحب المسنون الذهاب؟ |
| Yaşlı insanlar erken kalkar. | Open Subtitles | المسنون يستيقظون مبكراً |
| "Yaşlı insanlar ölür, aşın bunları." | Open Subtitles | "المسنون يموتون، تجاوزي الأمر"؟ |
| - Yaşlı vatandaşlar geçiyor bizi. | Open Subtitles | - نحن عبرنا المسنون |
| İhtiyarlar ölüyor ve dünya dönmeye devam ediyor. | Open Subtitles | .. والرجال المسنون يموتون والعالم يستمر بالدوران |
| Hey, ihtiyarlar! | Open Subtitles | أيها الرجال المسنون! |
| "Çocuklar ve hastalar ağlıyor, yaşlılar dua ediyordu." | Open Subtitles | الأطفال كانوا يبكون، المرضى كانوا يبكون ، المسنون كانوا يصلّون إلى الله |
| Çocuklar özgürlüğünü kazanırken, yaşlılar yaprak gibi dökülüyordu. | Open Subtitles | حينما ينال الاولاد إستقلالهم... المسنون يشيخون بسرعة |
| Sayborg araştırmalarının temelini bugünlerde zengin yaşlılar oluşturuyor. | Open Subtitles | المسنون هم الأكثر إقبالاً على بحوث تطوير الـ[سايبورغ] هذه الأيام |