"المسها" - Translation from Arabic to Turkish

• dokunmadım
• dokun
• dokunursan
• dokunmak
• elimi
• dokunmam
• dokunmamdan

Pradeep kaybolduğundan beri bu odaya dokunmadım.
ترميم, اعادة بناء لا, لم المسها منذ ان اختفى براديب

Hayır, Yerde uyudum. Hiç dokunmadım.
لا لقد نمت على الارض لم المسها اطلاقا

dokun. Bunu yapamam.
المسها لا يمكنني القيام بذلك

İki, dokun ona.
ثانيًا: المسها.

Kızın yaşı tutmuyor, bir kez daha dokunursan, kendini hapiste bulursun.
المسها مرة اخرى,وستذهب الى السجن

Bir daha ona dokunursan ince boynunu kopartırım.
المسها مُجدداً، وسوف أكسر عنقك.

Güzel olduğunu söyledim, ona dokunmak istediğimi söylemedim.
كنت اقول انها جيدة فقط وليس قصدي ان المسها

Bana tapu senetleri falan vermeyin. Onlara elimi bile sürmem.
لا تعطيني تذاكر مؤن فلن المسها ابداً

Ona dokunmadım bile. Onu öpmedim bile.
انا لم المسها حتى انا لم اقبلها حتى

Buna inanamıyorum, ona dokunmadım bile.
لا اصدق هذا انا لم المسها ابداً

-Ona dokunmadım
لأمر المؤمور ضدك؟ لم المسها - هذا لا يهم -

-Joey! -hayır ben senin kızartmalarına dokunmadım.
جوى انا لم المسها

- Babil fahişesi. - O kıza asla dokunmadım.
شريرة جدا انا لم المسها

İstersen dokun.
المسها إذا كنت تريد

Keçi işte, dokun.
انها الماعز فقط المسها

dokun da gör bakalım!
المسها إذن وسترى!

Ona dokunursan, ölürsün..
المسها .. سوف تموت

Ona dokunursan, seni öldürürüm.
المسها وسأقتلك.

Ona bir daha dokunursan, bir kere bile, gebertirim seni!
المسها ثانية وسأقتلك، مفهوم؟

- Ama yine de buna dokunmak istemiyorum. - Yapma, bu sadece bir oyuncak.
‫لكني لازلت لا أريد أن المسها ‫ـ هيا، أنها مجرد لعبة

Ona elimi sürmem.
انا لن المسها, يا رجل

Sen eşyalarına dokunmamdan sonra, eşyalarınadokunma., yoksa tekrar dokunmam gerekecek.
لا تلمس اشيائك بعد ان المسها و الا سألمسها مجدداً