| 2 sene önce Santa Fe'deki şartlı tahliye memuru kaybolduğunu raporlamış. | Open Subtitles | مُنذُ عامين ضابط إطلاق السراح المشروط الخاص بها بلّغ أنها مفقودة |
| şartlı tahliye memurların muthemelen endişelenmiştir. Haklısın. | Open Subtitles | ربما تشعر بالقلق من ضابط الإفراج المشروط الخاص بك المرضى. |
| Zamanın doldu Ve şartlı tahliyen başladı. | Open Subtitles | انتهت مدة عقوبتك وبدأ الإفراج المشروط الخاص بك |
| İtfaiye biletleri polise vermiş onlar da şartlı tahliye memuruna haber vermiş. | Open Subtitles | قسم الإطفاء أعطى المخالفات للشرطة الذين بدورهم إتصلوا على ضابط إطلاق السراح المشروط الخاص بك |
| İtfaiye biletleri polise vermiş onlar da şartlı tahliye memuruna haber vermiş. | Open Subtitles | قسم الإطفاء أعطى المخالفات للشرطة الذين بدورهم إتصلوا على ضابط إطلاق السراح المشروط الخاص بك |
| Bildiğin kalem. Ve bununla atacağım bir imza ile şartlı tahliyene son verebilirim. | Open Subtitles | و به , أستطيع حرمانك من إطلاق السراح المشروط الخاص بك |
| - Tamam. şartlı tahliye memurunu buldum. | Open Subtitles | توصلت الى الضابط المسؤول عن الإفراج المشروط الخاص بالضحية |
| şartlı tahliyesini iki yıl önce ihlal etti ve Meksika, Juarez'e uçtu. | Open Subtitles | كسر حكم الإفراج المشروط الخاص به قبل عامين و هرب إلى خواريز بالمكسيك |
| şartlı tahliye memuru sizmişsiniz. | Open Subtitles | لقد اخبرت بأنك انت ضابط اطلاق السراح المشروط الخاص به |
| şartlı tahliye talebin reddedilmiş, üzüldüm. | Open Subtitles | أنا متأسِف لسماع أن إطلاق السراح المشروط الخاص بك رُفِض. |
| şartlı tahliye memurun bunu verdi. | Open Subtitles | ضابط السراح المشروط الخاص بك أعطانى هذا |
| - Uyuşturucu taşınan bölmelerden haberi olduğu halde çalışırsa Alberto'nun şartlı tahliyesi iptal olurdu. | Open Subtitles | قرار الإفراج المشروط الخاص ب ألبرتو قد يتم إلغاؤه إذا كان يعمل و هو يعلم على سيارات بعا أماكن خفية و التي كانت تتقل المخدرات |
| Bunlar şartlı tahliye talimatların. | Open Subtitles | وفيما يلي إرشادات المشروط الخاص بك. |
| - şartlı tahliye memuruyum. | Open Subtitles | أنا ضابط إطلاق السراح المشروط الخاص به |
| şartlı tahliye memuru sensin. | Open Subtitles | أنت شرطي إطلاق السراح المشروط الخاص به. |
| şartlı tahliye memurunuzun ne olduğunu merak ediyor musunuz? | Open Subtitles | أتساءل ما ضابط الإفراج المشروط الخاص بك |
| şartlı tahliye raporlarına göre Whitsett uyuşturucu kullanmıyormuş. | Open Subtitles | وفقا لسجلات الإفراج المشروط الخاص به، (وايتسيت) لم يتعاطى المخدرات |
| şartlı tahliye memurun muhtemelen buraya doğru geliyor. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} وضابط إطلاق السراح المشروط الخاص بك بالإمكان {\pos(192,220)} أن يكون في طريقه إلى هنا الآن |