| Tam gece yarısında, ona gidip bu gülleri hediye edeceğim. tarak olmayacak. | Open Subtitles | عندما تدق الساعة منتصف الليل سوف اقدم لها هذه الازهار بدون المشط |
| tarak senin neyine gerek? | Open Subtitles | أوه عظيم .. لقد أحضرت المشط .. ما حاجتك بالمشط؟ |
| Eğer elimde tarak olmasaydı şimdiye kadar çoktan ölmüş olurdum. | Open Subtitles | لولا وجود المشط معى لكنت مصاب على الأقل 60 مرة للآن |
| Yani anahtarı kullanıp tarağı kesin bulmuştur. | Open Subtitles | حسنًا ، لكنها كما هو جلي أدخلت المفتاح ووجدت المشط |
| şarjörü incelemeden kesin bir şey söyleyemem. | Open Subtitles | لن يخبرك حقّا بشكل أكيد بدون فحص المشط... |
| "Rüzgar ekin tarlalarını tararken" | Open Subtitles | "عندما تتُحرّكُ الريح مثل المشط خلال حقولِ الحنة |
| Ben sadece izin verirsen şarjörünü çıkarıp, buraya koyacağı, tamam mı? | Open Subtitles | لذا، سأقوم بوضع هذا أسفلاً أخرج المشط وأضعه هنا، حسناً؟ |
| Eğer tarak sende olmasaydı, kimse seni öldürmeye çalışmazdı. | Open Subtitles | إذا لم يكن معك المشط ما كان أحد سيطلق عليك النار |
| İkinci tarak kemiğinde, bilekte de şişme var. | Open Subtitles | يبدوا أنه في المشط الثاني مع إنتفاخ حول المعصم |
| Kafasında saçında bir çeşit takı vardı, tarak gibi bir şey. | Open Subtitles | انها تمتلك نوعاً من الحلي في شعرها مثل المشط |
| Neyse dinleyin, bu tarak Lucretia Borgia'yı yansıtıyor. | Open Subtitles | حسناً إسمعوني هذا المشط يبث لاكريشيا بورجا |
| Bundan 600 yıl önce Lucretia Borgia bir kanlı bir korku rejimi başlattı ve tarak bunu yeniden yapmak istiyor. | Open Subtitles | لاكريشيا بورجيا بدأت قبل 600 عام عهداً دموياً من الارهاب وهذا المشط سيرغب بإعادة الامر من جديد |
| Üzerinde saç olan bir tarak olabilir. | Open Subtitles | فقط إعثر من خلال المشط على بعض الشعيرات من شعره |
| Ben jiletli tarak icat ettim, çocuklar boş boş yatıyor. | Open Subtitles | أعني، أنا أخترعت مُوس المشط وأطفالي لا يفعلون شيئًا. |
| Sanırım tarak da çıktı. | Open Subtitles | أعتقد أنني صورت المشط هذه المرة |
| Kusura bakma ama tarağı kuaför yapsak, kremayı da sperm bankası yapsak daha mantıklı olmaz mı? | Open Subtitles | ألن يكون الأمر منطقياً أكثر إذا ما مكان المشط هو صالون الحلاقة؟ والقشدة هى بنك المنى؟ |
| Mükemmel şekilli parmak kemikleri, zarif el tarağı. - El mankenisiniz değil mi? | Open Subtitles | شكل سلاميات مثالي، عظام المشط الأنيقة، أنتِ عارضة لليدين، أليس كذلك؟ |
| Bir çeşit el tarağı kemiği çatlağı kronik enfeksiyonun sebebi de o. | Open Subtitles | إنّه نوعًا ما من كسر المشط والذي يفسّر الإلتهاب المزمن. |
| 4 saniyede şarjörü boşaltırsın. | Open Subtitles | يمكنك إفراغ المشط خلال 4 ثوانٍ. |
| şarjörü 50, çapı 45. | Open Subtitles | خمسون طلقة في المشط من عيار 45. |
| "Rüzgar ekin tarlalarını tararken" | Open Subtitles | "عندما تتُحرّكُ الريح مثل المشط خلال حقولِ الحنة |
| Bir daha birini vurmak istediğin zaman önce şarjörünü çek. | Open Subtitles | في المرة التالية عندما ترغب في الإطلاق على أي أحد عليك أن تسحب المشط أولاً |