dünyaca ünlü martininle kavuşmaya can atıyorum. | Open Subtitles | أتطلّع إلى كأس من المارتيني الخاص بك المشهور عالمياً. |
Bu dünyaca ünlü Torres burgerleri ama. | Open Subtitles | -N.بيرجرز بيرجر تورنا خاصتنا المشهور عالمياً |
Bu yüzden dünyaca ünlü Dollhouse'a gidip işini görmesi için kendine güzel bir kız kiralamış sonra da tüm olanları unutmuştur. | Open Subtitles | لذا, هو يذهب إلى "بيت الدمى" المشهور عالمياً و يستأجر لنفسه سيدة جميلة لإصلاح خطوته |
- Değil, lâkin burası dünyaca ünlü Seafam Motel'i! | Open Subtitles | نعم إنه ليس كذلك لكنه المشهور عالمياً |
Ve dünyaca ünlü parçalayıcıya. | Open Subtitles | وسبلاتيرورن المشهور عالمياً. |
Elbette değilsin. Sen Oliver Queen'sin, dünyaca ünlü yardımsever. | Open Subtitles | بالطبع لا، أنت (أوليفر كوين)، فاعل الخير المشهور عالمياً. |
BONES HOLLYWOOD'DA FIRTINALAR ESTİRİYOR 1954'ün en çok beklenen filmi Hollywood'un kalbindeki dünyaca ünlü Grauman's Chinese Theatre'da bu hafta gala yaptı. | Open Subtitles | "بونز) يكتسح (هوليوود))" "إنطلق العرض الأول للفيلم الأكثر ترقباً لعام 1954 هذا الأسبوع..." "في مسرح (غراومان) الصيني المشهور عالمياً في قلب (هوليوود)." |
dünyaca ünlü Pilbasion güveci. | Open Subtitles | طبق (بالبيجيان) المشهور عالمياً. |
dünyaca ünlü NASHVILLE TICKLER'S | Open Subtitles | "ناشفيل تيكلر) المشهور عالمياً)" |
Dr. Eric Bannon, dünyaca ünlü kardiyolog ölümcül reçete yazmaktan bir dizi ölümden sorumlu tutulmuş aslında olay Isabella Stone tarafından düzenlenmiş. | Open Subtitles | الطبيب (إريك بانون) ، طبيب القلب المشهور عالمياً كان مُتهماً بإرتكاب سلسلة من جرائم القتل الرحيم بسبب وصفات طبية خاطئة اُعطيت للمرضى تسببت في حدوث تفاعلات بالعقاقير |