| Machine Learning ve katkıda bulunduğumuz zekâ için açık Kaynak araçlarına sahibiz. | TED | لدينا ادوات مفتوحة المصدر للتعلم الآلي و الذكاء التي يمكننا المساهمة فيها. |
| Elektrik alan, Kaynak dediğimiz şeyde ya da, aygıtın içinde kalıyor. | TED | فهي تبقى بالداخل ، بما نسميه المصدر أو في داخل الآداة |
| Bunun için, kaynağı boşlukta bulmak için iki kulağa gelen sesleri karşılaştırır. | TED | لتحقيق ذلك فهو يقارن الأصوات الآتية إلى الأذنين لتحديد المصدر في الفراغ. |
| kaynağı burası mı diye çiftliğinizde bir kaç test yapmak istiyoruz. | Open Subtitles | نوّد أن نُجري بضعة إختبارات على مزرعتك لنرى إن هي المصدر |
| Yaşlılar kaynağın tahtı için Kahin'in bir oyun oynadığına inanıyorlar. | Open Subtitles | الكبار يعتقدون أن العرافة ستفعل شيء من أجل تتويج المصدر |
| Cylonlar hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyoruz ve daha çok şey öğrenene kadar elimizdeki tek bilgi kaynağını yok etmeyeceğiz. | Open Subtitles | أعنى أننا لانعلم بالكاد أي شيء عن السيلونز وحتى نعلم المزيد , لن نقوم بتدمير المصدر الوحيد للمعلومات بحوزتنا .. |
| Bu kaynağa bağlıyız. Üzerinde kimliklerimizi, kültürlerimizi, üretim şekillerimizi ve ekonomilerimizi belirleyen bir bağımlılık yarattık. | TED | ولقد ارتبطنا بذلك المصدر واعتمدنا عليه الذي يمثل هويتنا وثقافتنا وصناعتنا واقتصادنا. |
| - Tek bildiğim Kaynak'ı etkilemeye çalışan her iblisin bize saldırdığı. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أن كل مشعوذ يحاول أن يبهر المصدر يهاجمنا |
| Belthazor, Kaynak en sağ kolu olarak bilinen kullanılan bir. | Open Subtitles | تلك التي كنت معروف فيها بالبالثازار ، يد المصدر اليمنى |
| Açık Kaynak Ekolojisi (Open Source Ecology) adında bir gruba girdim. | TED | لقد بدأت مجموعة تسمى البيئة مفتوحة المصدر. |
| Havzalardaki karbonlu olan Kaynak kayaya gidebileceğimizi öğrendik. | TED | اكتشفنا أنه بإمكاننا الذهاب إلى المصدر الصخري، والذي كان في الصخور الصفيحية الفحمية في الأحواض. |
| Yani taşıyıcılık bir havuz gibi ve yuvanın içindeki karıncalar bir Kaynak gibi hareket ederler. | TED | حيث أن النمل الباحث عن الطعام يعتبر بمثابة الحوض، والنمل داخل العش يمثلون المصدر. |
| Hastanenin fazla mesai yaptırdığı hemşireleri ona söyleyen bir kaynağı olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | لقد تبين أنه يملك ذاك المصدر اللذي أخبره أن المستشفى يرهق الممرضات بالعمل. |
| Sınıflandırılmış bilgilerin açık kaynağı jenerasyonumuzun habercileri için büyük bir oyun değiştirici olacak. | Open Subtitles | المصدر المفتوح للمعلومات السرية سيكون بكل تأكيد أكبر تغيير لعمل الصحفيين في جيلنا. |
| Kanada dışındaki insanlarn bu yıl Amerika'nın bir numaralı ithal petrol kaynağı olması hesaplananan Alberta katran kumları hakkında ne kadar az bilgi sahibi olduğuna her zaman şaşırmışımdır. | TED | وانا متفاجئة جداً كيف ان القليل فحسب من خارج كندا يعرفون عن رمال ولاية ألبرتا النفطية تلك التي مخططٌ لها بأن تغدو المصدر الاول للنفط المستجلب الى الولايات المتحدة |
| kaynağın parçaları ile birleşip kendi parçalarımızdan büyük hale geliyoruz. | Open Subtitles | نحن اندمجنا لنصبح جزءا من المصدر واكبر من المجموع لأجزائنا |
| Benim için çok önemli olduğundan kaynağını açıklamayacağını garanti et. | Open Subtitles | تفهم أنّه لمن المهم بالنسبة لي بأن تضمن حماية المصدر |
| Olduğu zaman da program ya burada saklanmayı ya da kaynağa geri dönmeyi seçer. | Open Subtitles | وعندما تحدث، فالبرنامج قد يختار أن يختبئ هنا أو يعود الى المصدر |
| Yani suyu kontrol eden bir şey aynı kaynaktan gelen suyu. | Open Subtitles | أقصد شيئا بإمكانه التحكم بالماء الماء الذي يأتي من نفس المصدر |
| #kaynağına gidin ve ata sorun | Open Subtitles | ♪ اذهب إلى المصدر مباشرة ♪ ♪ واطلب من الحصان ♪ |
| kaynağından ayrılan her barkod, hedefine kadar izlenir aksi taktirde çıngar çıkar. | Open Subtitles | كل رمز يؤدى الى المصدر يتم تعقيبه للجهة المقصودة او يعزل كلها |
| Bir kaynağım bana e-postayla bu uydu görüntüsü yolladı. | Open Subtitles | حصلت على بريد إلكتروني من المصدر الذيأرسللي هذاالموقع. |
| Açık kaynaklı projelerin kendine has bir ivmesi oluyor. | TED | تميل المشاريع مفتوحة المصدر لأن تحصل على القوة الدافعة خاصتها. |
| "Dedikoducu Kız" burada... Manhattan sosyetesinin skandallarla dolu hayatları hakkındaki biricik kaynağınız. | Open Subtitles | فتاة النميمة هنا ، المصدر الأول والوحيد لفضائح الطبقة الراقية من منهاتن |
| kaynağımız ayrıca Bayan Davidson'ın tutuklulara karşı takındığı alışılmadık yöntemleri hakkındaki endişelerini de dile getirdi. | Open Subtitles | و المصدر ايضاً اثار قلق بخصوص الانسة دايفيدسون بأسلوبها الغير تقليدي في تعاملها مع السجناء |
| Kehanetlerinin kaynağının Kristal Mağara olduğu söylenir. | Open Subtitles | لقد قيل أن الكهف البلوري كان المصدر لنبوئاته |
| Ve bu gerçeklik her ne ise dünyadaki sebep ve sonucun gerçek kaynağıdır. Beyin değil, sinir hücreleri de değil. | TED | وذلك الواقع مهما كان فهو المصدر الحقيقي للعلة والتأثير في العالم وليس المخ وليس العقد العصبية |
| Sanırım başka bir kaynakla karıştırdım. | Open Subtitles | أظن بأنّني حصلت عليه خليط مع المصدر الآخر |