| Neden seçmenlerin uyması gereken standart sayılmıyor, Tanrı aşkına? | Open Subtitles | أن على المصوتين اتباع الارشادات؟ أقصد, لا يمكن للأمر أن يكون أكثر وضوحاً لماذا لا نلجأ لهذا المعيار؟ |
| Sen seçmenlerin umursadığı sorunlarda doğru yerdesin. | Open Subtitles | أنت على الجانب السليم بالاهتمام بمشاكل المصوتين |
| seçmenlere tuttuğunu koparan, onların istediği gibi biri olduğunu göstermek istiyoruz. | Open Subtitles | نريد أن نذكر المصوتين ... بأنهُ الصفقة الرابحة وأنهُ عمدة الشعب |
| O seçmenlere lafım şu: "Bu yazıyı okuduğu zaman görün bir siz de". | Open Subtitles | لهؤلاء المصوتين أقول انتظروا حتى ترى هذا |
| Eğer seçmenler baskıyla baş edebileceğimi düşünmüyorlarsa onlara baş edebileceğimi göstermek zorundayım. | Open Subtitles | لو ان المصوتين يظنون أنه لا يمكنني تحمل الضغط , يجب أن اريهم اني أستطيع |
| Weekly Saver'ın yazdığına göre bazı seçmenler Claire'i "sinirli ve itici" buluyormuş. | Open Subtitles | و الآن جريدة الويكلي سيفر تقول أن بعض المصوتين يجدون كلير وأقتبس غاضبة و غير محبوبة |
| Karşılaştırılabilir demokrasilere baktığımız zaman Birleşik Devletler, oy kullanım oranının en az olduğu ülkelerden biridir. | TED | عندما ننظر إلى الديموقراطية المماثلة، فسنكتشف بأن الولايات المتحدة لديها أقل نسبة من المصوتين في العالم |
| Hapisane kapanırsa diye sana tavsiyede bulunuyorum çünkü Albany'e kaçmadan önce bizi dolandırıp gittin ben de bölgenizdeki seçmenleri kocanın yalancı, yolsuzluk yapan ibnenin biri olduğuna dair bilgilendirme eğiliminde olabilirim. | Open Subtitles | أنا فقط اقول, إن اغلق السجن لأنكِ جزيتينا قبل ركضك إلى "ألباني" فقد اميل لإعلام المصوتين في منطقتكم |
| Önce Midwest sonra da Kaliforniya seçmenleriyle bir araya gelecek. | Open Subtitles | سيكون مع المصوتين في الغرب الأوسط ثم في كاليفورنيا. |
| seçmenlerin, hakkında bilmesi gereken tek şey; ismin. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يجب أن يعرفه المصوتين عنك هو أسمك |
| Neden seçmenlerin birlikte çalıştığınız kişiye dayanarak size güvenmesi gerekir? | Open Subtitles | لماذا على المصوتين تصديقك و أنتِ زميله له ؟ |
| seçmenlerin mutlu bir aileye sahip evli bir adama ihtiyacı var. | Open Subtitles | المصوتين يريدون رجلا متزوجا مع عائله سعيده |
| seçmenlerin %20'sinin babamın gerçekten bir şebek kalbi taşıdığını düşündüğünü biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلمين أن 20% من المصوتين يعتقدون ان أبي حقا لديه قلب قرد بابون |
| Önümüzde seçmenlerin fikrini değiştirmek için koca bir günümüz var. Ne anlamı var ki? | Open Subtitles | لدينا اليوم كله لتغيير افكار المصوتين |
| Bana partisinin son seçimlerden sonra gelecek seçimlere hazırlanmaya başladığını ve her gününü seçmenlerin evlerinde, düğünlerinde, sünnet törenlerinde geçirdiğini ve sonra arkadaşlarıyla fikir alışverişinde bulunduğunu söyledi. | TED | فقال أن حزبه يبدأ الاستعداد للانتخابات اللاحقة فور أن تنتهى الانتخابات السابقة ويمضى هو اليوم بطوله كل اليوم فى مقابلة المصوتين فى منازلهم، وحفلات زفافهم و مراسم ختانهم، ثم يجتمع مع زملائه لمقارنة ملاحظتهم. |
| Bunu, seçmenlere ilk ve son kez Lily'e olanları anlatmak için bir fırsat olarak düşün. | Open Subtitles | حاول النظر لهذا الأمر على أنهُ فرصة "لكي تخبر المصوتين عن "ليلي |
| Yasaları eleştirebilir, haklarında nutuk çekebilir medyaya konuşabilir ya da seçmenlere ricada bulunabilirsiniz ama daima kanunların çizdiği sınırlar içinde kalmalısınız. | Open Subtitles | للتعبير عن إحتجاجنا ،يمكنك إنتقاد القانون وإلقاء محاضرات عنه والحديث للإعلام أو امام المصوتين ولكن عليك دوماً الإلتزام بالحدود التي منحك إياها القانون |
| Arap Baharı'nda olduğu gibi, Kongo'daki son seçimler boyunca, seçmenler, bölgesel oy verme yerlerindeki sonuçlarla ilgili kısa mesajları, başkent Kinşasa'daki genel merkeze gönderebiliyorlardı | TED | كما هو الحال مع الربيع العربي، خلال الانتخابات الأخيرة في الكونغو، كان بإمكان المصوتين إرسال رسائل نصية خاصة بمراكز التصويت المحلية إلى الإدارات الرئيسية في العاصمة كينساشا |
| - Basın! Sokaktaki adam! - seçmenler demek istiyor. | Open Subtitles | الصحافة, الناس بصورة عامة - إنه يعني المصوتين - |
| Öyle bir şey bulmamız lazım ki müsrifçe, ...yönetimi utandırıcı ve oy verenleri üzücü bir şey olmalı. | Open Subtitles | يجب أن نصل إلى شيء مكلّف، ومحرج إلى الإدارة، ومزعج إلى المصوتين |
| Bu seçmenleri... korkutabilir, platformu çökertebilirdi. | Open Subtitles | كان سيبعد المصوتين |
| Beckett seçmenleriyle yüzleşmek zorunda kalacak. | Open Subtitles | "بيكيت" عليه مواجهة المصوتين |