| Bu doğa olayının tam vakti ayın hareketlerine ve su sıcaklığındaki değişiklere bağlıdır. | Open Subtitles | التوقيت المضبوط لهذا الحدثِ يُرْبَطُ إلى دورةِ القمرِ ويَتغيّرُ في درجةِ حرارة الماءَ. |
| tam pozisyonu, casusların gemiyi Nazilere teslim edebileceği korkusuyla gizli tutuldu. | Open Subtitles | مع ذلك موقعها المضبوط كان بقي طيّ الكتمان لجواسيس الخوف قد يسلّمونها إلى المحور. |
| tam adresi sordum, verdi. | Open Subtitles | طلبت منه العنوان المضبوط وقد أعطاني إياه |
| tam adresi sordum, verdi. | Open Subtitles | طلبت منه العنوان المضبوط وقد أعطاني إياه |
| Biraz da Star Trek. Yazdığım senaryoda aradığım şey tam olarak bu. | Open Subtitles | الذي الشعور المضبوط أنظر للهذا الشيء أعمل. |
| Şimdi, Dünya ile olan mesafeye ve hareket hızına dayanarak, geçidi tam zamanında kapatmak için gereken zamanı hesaplamaya çalıştım. | Open Subtitles | الآن, معتمدين على المسافة من الأرض ومدة الرحلة لقد حاولت أحتساب الوقت المضبوط الذى ينبغى علينا فيه غلق البوابة |
| Sharona da tam olarak böyle söylerdi. | Open Subtitles | شارونا كَانتْ تَقُولُ الشيء نفسه المضبوط. |
| Seni saat 7:00'de aradım ve tam saati söyledim. | Open Subtitles | أخبرتُك أنني سأتصل بك في الساعة 7: 00 وأُعطيك الوقت المضبوط. |
| Fotoğrafı çekenin tam olarak yerden yükseklik ve açısı. | Open Subtitles | الإرتفاع المضبوط وزاوية المصور المستخدمة. |
| Belki de saatleri tam durdukları zamana ayarlamamız gerekiyordur. | Open Subtitles | ربما علينا تعيين الوقت فى الساعات ليتحرك الى الوقت المضبوط فى الساعات التى توقفت |
| Hesabını tam tutuyorsun. Peki daha önce? | Open Subtitles | إستمر بالعد المضبوط وقبل ذلك ؟ |
| Ama şahitler tam o saatte onu ve annesini tesis dışında gördüklerini söylüyorlar. | Open Subtitles | لكن الشهود يدّعون رأوه خارج الوسيلة... مع أمّه في الوقت نفسه المضبوط. |
| Üçgenin hareketi için gerekli olan gezegenlerin tam olarak bir hizaya gelmesi yalnızca 5,000 yılda bir kere gerçekleşir. | Open Subtitles | الانتظام المضبوط للكواكب السيارة الذي يشغل المثلث... يحدث مرة كل 5000 سنة فقط |
| Dinle, tam tarihi bilmiyorsun değil mi? | Open Subtitles | إستمع ، أنت ليس لديك التاريخ المضبوط |
| Üçgenin hareketi için gerekli olan gezegenlerin tam olarak bir hizaya gelmesi yalnızca 5,000 yılda bir kere gerçekleşir. | Open Subtitles | الانتظام المضبوط للكواكب السيارة الذي يشغل المثلث... يحدث مرة كل 5000 سنة فقط |
| tam da sizdeki türün aynı. | Open Subtitles | الإجهاد نفسه المضبوط بأنّك عِنْدَكَ. |
| tam olarak aynı şeyi sordu. | Open Subtitles | هو كان يسأل نفس الشيء المضبوط |
| tam zamanında. | Open Subtitles | فى الميعاد المضبوط |
| İşin biter bitmez tam sayıyı bildir. | Open Subtitles | .اتصل بي ثانية بالعدد المضبوط |
| Böylece Eruv hattının tam Loeb'lerin evi tarafındaki bağlantısının yanına mı geldiniz? | Open Subtitles | والذي كان سيضعك ( في نقس المكان المضبوط حيث سلك (ايرف متصل ببيت (لوبس)؟ |