"المضيئة" - Translation from Arabic to Turkish

    • parlak
        
    • Işık
        
    • Ateş
        
    • ışıklı
        
    • ışın
        
    • lazer
        
    • Fosforlu
        
    • parlayan
        
    • ateşböcekleri
        
    Bu parlak manzara beni hala hayret ettiriyor ve beni doğal yaşamın sihrine bağlı tutuyor. TED هذه المناظر الطبيعية المضيئة لا تزال تغمرني بالدهشة، وتبقيني متصلة بسحر العالم الطبيعي.
    Bu resme bakacak olursanız çok fazla karanlık ve beraberinde bazı parlak nesneler göreceksiniz. TED اذا نظرت في هذه الصورة سترى الكثير من الظلام المصحوب ببعض الاجسام المضيئة.
    Işık topumla onu öldürmemi istedi. Open Subtitles طلب منّي أن أقوم بقتله بواسطة كرتي المضيئة.
    Işık pencerenin sarı gölgelerindeki deliklerden sızar. Open Subtitles "الينابيع المضيئة داخل الفجوات في ظلال النافذة"
    Dikkatimi çeken tek şey "lamba" yerine "Ateş böceği demesiydi. Open Subtitles الشىء الوحيد البارز هو استخدامها للحشرات المضيئة بدلا من المصابيح
    Bakmak istiyorum. Bende bir ışıklı çubuk var. Open Subtitles اريد فقط ان انظر ، اني احمل العصا المضيئة
    Merkezden ayrılınca ışın kılıçlarını satmanın ne kadar yanlış olduğunu farkettim. Open Subtitles أدركتُ لحظة مغادرتي مركز الشرطة كم كان خاطئاً منّي بيع تلكَ السيوف المضيئة
    Tamam, buradaki bütün lazer çubuklarını alıyorum insanlara vereceğim. Open Subtitles حسناً، احضرت كل هذه العصي المضيئة أريد من الجميع تبادلها
    Bu parlak nesnelerin 4 tanesi yıldızdır, burada görebilirsiniz -- küçük artılar biçiminde. TED اربعة من الاجسام المضيئة نجوم ويمكنكم رؤيتها هناك..علامات صغيرة.
    Ve o parlak çubuklar yanlıştı. Çok yanlıştı. Open Subtitles وكان استخدام العصيان المضيئة خاطئاً، خاطئاً جداً
    Üzgünüm, ama alnınızdaki parlak "satılık" levhasını... aşabilecek gibi gözükmüyorum. Open Subtitles و لكنني لا أستطيع أن أكون تحت تلك الشمس المضيئة التي تضيء على رأسك
    Öyleyse, güneşin parlak ışıklarının bilgiye aç genç beyinlerinizi Open Subtitles لذا اسمحوا لأنوار الصيف المضيئة بأن تنعش و تنير
    Işık topu yok oldu ve birdenbire binlerce insan ortaya çıktı. Open Subtitles الكرة المضيئة قد أختفت الآلاف من الناس قد ظهروا فجأة!
    Işık bombalarını almış. Open Subtitles هو من تحصّل على القنابل المضيئة
    Işık topu yok oldu. Open Subtitles الكرة المضيئة قد أختفت
    Sanki milyonlarca Ateş böceği, suyun altında hapsolmuş, kanatlarını çırparak, kurtulmaya çalışıyor gibi gözükür. Open Subtitles انها تشبه الملايين من الحشرات المضيئة محبوسة تحت سطح الماء يحومو بأجنحتهم
    Bu Prenses Gök Kuşağı, bu Parıldayan Yıldızçocuk ve bu da Ardıç Ateş Böceği. Open Subtitles وتلك أميرة قوس قزح وذلك محب النجوم المضيئة وذلك حشرة شجرة العرعر المضيئة
    Mark Twain der ki: "Neredeyse doğru kelimeyle, doğru kelime arasındaki fark ateşböceği ile Ateş arasındaki fark gibidir." Open Subtitles مارك تواين" يقول أن الفرق بين الكلمة الصحيحة والكلمة الصحيحة تقريباً هو الفرق ذاته بين الحشرة المضيئة وبين الضوء
    Bakmak istiyorum. Bende bir ışıklı çubuk var. Open Subtitles اريد فقط ان انظر ، اني احمل العصا المضيئة
    Büyük, ışıklı, parlak şeylerin her tarafına adım kazınmıştır. Open Subtitles ستجدون اسمي مكتوباً على كافة الأشياء الكبيرة المضيئة
    Sizin ışın kılıçlarınız koleksiyonuma çok iyi birer eklenti olacak. Open Subtitles سيوفكم المضيئة ستكون إضافة رائعة الى مجموعتي (ار-2)
    Arka bahçede birkaç lazer çubuğu ve bir sapanla yani. Open Subtitles بعض العصي المضيئة و مقلاع بالحديقة الخلفية
    Fosforlu çubukları getirin ki sizi tanıyabilelim. Open Subtitles حسناً، أحضر الأعواد المضيئة لكي نتعرف على جثثكم.
    Ayrıca şu yukarıda parlayan havuzu da merak ediyorsunuzdur. TED قد تتساءلون أيضًا عن هذه البركة المضيئة.
    Enzimleri oksitliyorlar, tıpkı ateşböcekleri gibi. Open Subtitles إنهم يؤكسدون الإنزيمات مثل الذبابات المضيئة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more