| Teşekkürler. İtfaiye nihayet su vanasının yerini buldu. | Open Subtitles | أخيراً أبطل قسم المطافي سبيل المياه الرئيسي. |
| Babam roket fırlatacak. İtfaiye çağırmak için sana ihtiyacımız olabilir. | Open Subtitles | أبي سيقوم بإطلاق الصاروخ ربما سنحتاج لإستدعاء المطافي |
| Bence itfaiye hortumu ancak temizler bunu. Görüşürüz. | Open Subtitles | أظن أنه يجب أن تأتي بخرطوم المطافي أراكِ لاحقاً |
| Eğer kendini banyoya kilitlediyse itfaiyeyi çağırman gerekir. | Open Subtitles | إن حبست نفسها داخل الحمام.. عليك أن تتصل بلواء المطافي |
| Babam hızlı aramada "yangın" diye kaydetmiş. | Open Subtitles | ابي وضعه علي قائمة الاتصال السريع تحت رقم المطافي |
| Bebeği üstsüz bir itfaiyeci tarafından yanmaktan kurtarılmış bir anneye ne dersin? | Open Subtitles | أراك الأسبوع القادم, ماذا سنفعل؟ أم الطفل الذي أنقذ من الحريق تشكر رجل المطافي العاري؟ |
| İç çamaşırlarıyla itfaiyeye koşmuştu. | Open Subtitles | فزعت سو حينها وركضت إلى المطافي بملابسها الداخلية |
| Ya itfaiyeciler seni görürse? | Open Subtitles | لو شافك رجالة المطافي هايموتوك |
| Korkunç bir film. İtfaiyecinin biri çocuklarını perili bir eve kapadı ve evi ateşe verdi. | Open Subtitles | رجل المطافي , حاصر أطفاله في بيت مسكون و جعله يشتعل |
| Yani, yemekle ilgili her suç bir trajedi. Olamaz. Dikkat, itfaiye şefi. | Open Subtitles | انا اعني , اي جريمه متعلقه بالاكل هي مأساه اوه , لا انهم امامك , رجال المارشل في المطافي |
| Hayır itfaiye gerekmiyor ve ses tonunuzu beğenmedim. | Open Subtitles | لا, لسنا بحاجة إلى المطافي وأنا لا أقدر لهجتك الساخرة |
| İtfaiye ekipleri olay yerine geldiğinde doğu tarafında ağır alevlerle karşılaştılar. | Open Subtitles | قوات المطافي أتت حيث الحريق الذي نشب في الجانب الشرقي |
| Sonra bu kadar güzel şeyi yaparken bana itfaiye şefinin nerede tatil yaptığını sordu. | Open Subtitles | ثم أخذ يفعل الخيرات، وسألني أين .سيمضي رئيس قسم المطافي عطلته |
| İtfaiye vanasını kullanabiliriz. | Open Subtitles | خطوط إمداد مياه خراطيم المطافي مازالت تعمل |
| Hayır Şef. İtfaiye tüm kiliseyi aramış ama bulamamış. | Open Subtitles | كلاّ أيها المأمور، وحدة المطافي قالت أن كل شيء آمن في الكنيسة |
| Mükemmel değiliz, üstün değiliz, dünyanın itfaiye örgütü değiliz, süper kahraman değiliz, savaşları durdurmuyoruz, biliyoruz ki insani müdahale siyasi çözümün yerini tutamaz. | TED | نحن لسنا كاملين، ولسنا متفوقين، نحن لسنا لواء المطافي ولسنا أبطالا خارقين، نحن لا نوقف الحروب المندلعة، نحن ندرك أن المساعدات الانسانية ليست بديلا للحل السياسي. |
| Onlar da itfaiye ve uzun bir merdivenle gelmişlerdi. | Open Subtitles | جاؤوا بفرقة المطافي والسلالم الطويلة |
| İtfaiyeyi bekletin. Tüm kapıları kapatın! | Open Subtitles | تراجعوا يا رجال المطافي نظام الحماية قد تعطل الأن |
| Polis ya da itfaiyeyi aramanıza hiç gerek yok. | Open Subtitles | لاتقلقي حول الشرطة أَو فرقة المطافي |
| Herkes sakinleşsin lütfen. Birazdan yangın söndürülecek. | Open Subtitles | الجميع حافظوا على هدوءكم، رجال المطافي في طريقهم ليواجهوا المشكلة |
| Seksi itfaiyeci anne ve bebeğini ateşten kurtarıyor mu? | Open Subtitles | أم الطفل الذي أنقذ من الحريق تشكر رجل المطافي العاري؟ |
| İtfaiyeye yol açın. | Open Subtitles | أفسحوا الطريق لرجل المطافي |
| Ahbap, itfaiyeciler geliyor. | Open Subtitles | يا مان.. استخبي رجالة المطافي |
| Bu yüzden itfaiyecinin birine bir not yazdırdım. | Open Subtitles | لذا جعلت رجل المطافي يكتب ملاحظة |