| Hayatım boyunca keçi peynirinin... bozulmuş peynire verilen isim olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لأغلب حياتي ظننت أن جبن المعزة تعبير دارج للجبن عندما يفسد |
| Ben bir Domuzum; Kaplan, keçi, Tavşan ile mükemmel ilişkilerim olabilir. | TED | انا برج الخنزير، شريكي الافضل يكون اما النمر، المعزة أوالارنب. |
| Bak, bana deli diyebilirsin ama bir dairede keçi beslemenin iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | إنظري، قولي بأنني مجنون لا أظن أن إمتلاك المعزة فكرة جيده |
| ama keçiyi sağmaya gittiğimde zırnık süt yoktu bu yalancı 4 tavuğumu aldı iyi yumurtlayan tavuklar tavuklarımı isterim. | Open Subtitles | ولكنني عندما ذهبت لأحلب المعزة كانت كما الغبار الجاف وهذا الكاذب أخذ أربع من دجاجاتي، وعرضهم للتجارة |
| Sizi gidi köpek leşi yiyiciler sizi domuz yalayıcıları sizi gidi anasını kaybetmiş keçilerin çocukları! | Open Subtitles | انت يا كلب يا معفن وانت يا خنزير ياقذر وانت يا ابن المعزة العبيطة |
| Bak, bana deli diyebilirsin ama bir dairede keçi beslemenin iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | إنظري، قولي بأنني مجنون لا أظن أن إمتلاك المعزة فكرة جيده |
| Çünkü size o kadar çok dandik dava getirdik ki. Gelir vergisi kaçakçılığıyla suçladığımız keçi gibi. | Open Subtitles | لأننا أحضرنا لك الكثير من القضايا الخرقاء مثل تلك المعزة التي إتهمناها بالتخلف عن دفع الضرائب |
| Arkadaşım keçi ve ben, 8 saattir burada bekliyoruz. | Open Subtitles | أنا و صديقتي المعزة كنا ننتظر لمدة 8 ساعات |
| Güneşin doğmasına az kaldı ve bu yaratıkların da gece geziyor olmaları gerektiğinden inatçı keçi ve benim için yatma vakti geldi bile. | Open Subtitles | إن الشمس ستشرق قريباً و بما أن هذه المخلوقات يُفترض أن تكون ليلية فأنا و صديقتي المعزة سنُنهي الليلة و نعود |
| Ve sen keçi dostum öyle değilsin. | Open Subtitles | وأنت, صديقى المعزة, أليس أنت كذلك. تفتقر للجودة |
| Küflenmiş peynir gördüğümde "Kanka, bu peynir keçi"... veya "O keçi peynirini tezgâhtan kaldır" derdim. | Open Subtitles | كأني عندما أرى جبنه متعفنة أقول تلك جبنة معزة كأن أقول: ابعد جبنة المعزة تلك من فوق المنضدة |
| Ve bir keçi tarafından yenilen | Open Subtitles | -ويمكن أن تكتب على ورق -وبعدها تؤكل من قبل المعزة |
| Evet, ama sebebi daha çok keçi çobanına benzeyen ve izin almadan "upsy daisy" yapan garip amca ile alakalı olabilir. | Open Subtitles | تلك المعزة الغريبة التي فعلت "آبسي-ديزايز" من دون أن تسأل |
| keçi ondan o kadar çok korkmuştu ki, süt vermiyordu. | Open Subtitles | لقد ارتعبت منها المعزة وذهب منها اللبن |
| Adaya keçi Adası derlerdi ve beni adada bırakmışlardı. | Open Subtitles | كانوا يسمون الجزيرة , جزيرة المعزة. وقد تم وضعي عليها , و... |
| Benim deposunda keçi koyun musunuz? | Open Subtitles | هل أنت من وضع تلك المعزة في مخزني |
| keçiyi geri götüreceğim ve gerçekten arkadaşımsanız beni anlarsınız. | Open Subtitles | لذا سارجع المعزة واذا كنتم اصدقائي حقا ، ستتفهمون |
| Ben o keçiyi bile öldüremezdim. | Open Subtitles | انا حتى ليس لدي الشجاعة لأقتل المعزة |
| tabi keçiyi yemessen, ve tadı hoşuna gitmesse. | Open Subtitles | الا اذا أكلت المعزة وأعجبك طعمها |
| Sizi gidi köpek leşi yiyiciler sizi domuz yalayıcıları sizi gidi anasını kaybetmiş keçilerin çocukları! | Open Subtitles | شوف يا خنزير يا معفن يا فار يا منتن يا ابن المعزة العبيطة |
| * El üstünde tutmak, sana karşı içimde olan * | Open Subtitles | ? المعزة الكلمة التي استخدمها لأصف ? |
| * Bilmiyorsun kaç defa keşke sana söyleseydim dediğimi * | Open Subtitles | لاتعلمين كم من المرات تمنيت ? ? المعزة ? |