"المعلبات" - Translation from Arabic to Turkish

    • konserve
        
    • konserveler
        
    • tenekeci makasıyla
        
    Teneke kutularda konserve fasülye yersin, ...haftanın beş günü ofisindeki kanepede uyursun. Open Subtitles تأكل فاصوليا المعلبات وتنام على أريكة مكتبك خمس ليال في الأسبوع
    Tarzları, özellikle avlanırken gösterdikleri, ...bizi derinden sarsabilir, ama köpeklerimiz gibi paket veya konserve kutusundan et çıkarılıp verilmiyor onlara. Open Subtitles طرقهم، خاصّة عند الصّيد، قد تصدمنا للغاية لكنهم لم يُعطو اللحم من المعلبات والعبوّات كحال كلابنا.
    konserve fabrikasından asla ayrılmamalıydım. Biraz daha hamburger ister misiniz? Evet! Open Subtitles لم يكن علي مغادرة عملي في معمل المعلبات تريدين شطيرة أخرى أجل
    Domuzcuklar, konserve kutu fırlatma zamanı! Open Subtitles خنازير, انه الآن وقت فتح المعلبات المخبأة.
    Bu konserveler beni daha ne kadar idare eder bilmiyorum. Open Subtitles لا اعلم كم اكثر من هذه المعلبات يمكنني ان اخذ
    Tırnaklarını tenekeci makasıyla. Open Subtitles و أصابع قدمه بمفتاح المعلبات
    Ev yapımı tavuk çorbamdan getirmemi istedi. konserve yemeklerinden nefret eder de. Open Subtitles ،بعض حساء الدجاج المنزلي إنه يكره المعلبات
    Tarihi geçmiş deprem çantalarında da bir sürü konserve mal var. Open Subtitles ولدينا عدد كبير من المعلبات في مؤن الزلازل منتهية الصلاحية
    Ama arkada konserve yiyecekler ve şişe sular var. Open Subtitles رغم ذلك، فهناك مؤونة من المعلبات و عبوات المياه بالمنزل
    Yiyecek kampanyalarına katıldım, küçüklüğümden beri konserve topladım, sayabileceğimden daha fazla defa marketlere bağışta bulundum, barınaklarda gönüllü oldum, aşevlerinde çalıştım ve eminim ki benim gibi çoğunuz da bunları yapmışsınızdır. TED فقد شاركت في توصيل الطعام، شاركت في جمع المعلبات منذ صغري، تبرعت لمحال الخضرة أكثر مما يمكنني أن أعد، تطوعت في الملاجئ، عملت في مخازن الأغذية، وأنا متأكدة أن هناك العديد منكم مثلي أيضاً.
    Ayrıca konserve bağışları, katılan ofis binalarını ve okulları sevindiriyor ve ülke genelinde aşevlerinin raflarını dolduruyor. TED وإرسال المعلبات... هم يشجعون المدارس والأبنية المكتبية المشاركة ويملؤون رفوف بنك الطعام ومخازن الأطعمة في أرجاء البلد.
    konserve yiyecek, bal, şeker. Open Subtitles بعض المعلبات والعسل، قليل من اللبن؟
    Küçük bir araştırma yaptım... ananas tarlası epeyce büyükmüş... konserve fabrikaları da öyleymiş. Open Subtitles لقد قمت ببعض الاستفسارات وعرفت.. أن مزرعة الأناناس ضخمة بشكل ملحوظ... وكذلك مصنع المعلبات الذي يعمل إلى جانبها
    Senin yeterince konserve kutun yok mu? Open Subtitles "جيب", الا تملك ما يكفى من المعلبات فى حوزتك؟
    Ben bir sürü konserve makarna öldürdüm ve istemediğiniz kadar da içkimiz var, yani... Open Subtitles لقد اصطدت الكثير من المعلبات ولدينا أطنان من الخمور، لذا...
    Evimizde bolca konserve stoğu var zaten. Open Subtitles لدي الكثير من المعلبات في مخزني المنزلي
    Aylardır konserve yiyorum. Open Subtitles هيا يا رجل لقد كنت اكل المعلبات لأشهر
    Ben yalnızca konserve yiyecekler getirecektim. Open Subtitles و كنتُ ذاهبة لجلب بعض المعلبات
    konserve fabrikasındaki kız. Open Subtitles فتاة معمل المعلبات
    Reçeller, konserveler, gizli odasına sakladığı parası. Open Subtitles أعني البرطمانات، المعلبات المال الذي كانت تخفيه في حجرتها السرية
    - Şey, görünüşe göre yemek alışverişi yapıyorlarmış, konserveler reyonunda. Open Subtitles يبدو أنهما كانا يتسوقان في ممر المعلبات
    Tırnaklarını tenekeci makasıyla. Open Subtitles و أصابع قدمه بمفتاح المعلبات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more