| Ayrıca biliyoruz ki şarkıcılar doğru notayı tutturursa bardağı kırabiliyor. | TED | ونعرف أيضاً أن المغنين يستطيع كسر كأس من الخمر إذا تمكنوا من العزف على الوتر الحساس. |
| şarkıcılar ziyaretlerini tamamlasın, ve her balkonu taçlandırsınlar. | Open Subtitles | دع المغنين ينشدون لحنهم و ضع تاجا على كل شرفة |
| Bu halk şarkıcıları arasında tipik sayılabilir. | TED | وهذا اعتيادي جداً بين المغنين الشعبيين. |
| Akademi ölü ve sakat şarkıcıları sever ve Janis de böyleydi. | Open Subtitles | الأكاديمية تحب المغنين المتوفين والمعاقين وجانيس كانت كلاهما |
| Ve bundan dolayı daha sonra birçok şarkıcı, "Tamam, Sanal Koro 2.0 ne?" | TED | و بسبب هذا كثير من المغنين بدأو بالقول حسنا ما هي الجوقة الافتراضية النسخة الثانية |
| Tüm dünyayı sesleriyle aydınlatmadan önce, Mutlu Tiriniciler grubum iyi eğitimli paralı askerlermiş. | Open Subtitles | قبل أن يسعدوا العالم بأغنيهم... فريق المغنين السعداء كانوا مُرتزقة مدربين تدريب عالي. |
| şarkıcılardan biri vazgeçmiş sahneye biz çıkıyoruz. | Open Subtitles | وأحد المغنين اعتذر لذا سنقوم نحن بالغناء |
| Tirinicilerim bana çok iyi bakıyor. | Open Subtitles | المغنين كانوا جيدين معي الليلة. |
| şarkıcılar ziyaretlerini tamamlasın, ve her balkonu taçlandırsınlar. | Open Subtitles | دع المغنين ينشدون لحنهم و ضع تاجا على كل شرفة |
| şarkıcılar ziyaretlerini tamamlasın, ve her balkonu taçlandırsınlar. | Open Subtitles | دع المغنين ينشدون لحنهم و ضع تاجا على كل شرفة |
| şarkıcılar ziyaretlerini tamamlasın, ve her balkonu taçlandırsınlar. | Open Subtitles | دع المغنين ينشدون لحنهم و ضع تاجا على كل شرفة |
| Las Vegas'tasın, tüm o şarkıcılar ve film yıldızları ile röportaj yapıyorsun. | Open Subtitles | أنت فى لاس فيجس الأن كل اولئك المغنين و الممثلين |
| Ağabey, bu kişi tarafından yazılan şarkıları söyleyen şarkıcıları tanıyor musun? | Open Subtitles | هيونــغ ، أتعرف المغنين الذين غنوا الأغاني المكتوبة من قبل هذا الشخص ؟ |
| Eski şarkıcıları sever. | Open Subtitles | إنها تحب المغنين الكلاسيكيين |
| Öyleyse. şarkıcıları görmeye gitmedin yani? | Open Subtitles | نعم لم تذهبي لكي ترى المغنين |
| Ağızları ile garip sesler çıkarmada uzmanlaşmış iki şarkıcı ile bir performans gerçekleştirdim. | TED | لقد أديته مع اثنين من المغنين متخصصون في صنع أصوات غريبة بأفواههم. |
| Çünkü bu zordur. Bunu çok fazla şarkıcı yapamaz. | Open Subtitles | لأن هذا قاسي ليس الكثير من المغنين يمكنهم فعل ذلك و |
| Ama erkek bir şarkıcı bulamadı. | Open Subtitles | في تلك الايام، كان عدد المغنين الذكور قليل |
| İleri, Tiriniciler! | Open Subtitles | هيّا أيها المغنين. |
| Enstruman eşliği olmadan gerçekleştirilen şarkıcılardan oluşan bir grup. | Open Subtitles | أي مجموعة المغنين التي تُؤدّي بدون مكمّلِ. |
| Yani bize Tirinicilerim lazım. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلي فريق المغنين الخاص بي. |