| Bir makine, dakikalar içerisinde milyonlarca makale okuyabilir veya milyonlarca göze bakabilir. | TED | الآلة يمكنها قراءة ملايين المقالات أو تشخّص ملايين العيون في غضون دقائق |
| Bana alacağını söylediğinde ona yan etkileri hakkında birkaç makale verdim. | Open Subtitles | عندما أخبرني أنه سيجرب الدواء أعطيته بعض المقالات حول تأثيراته الجانبية. |
| Böylece akademik basında, tıbbi dergilerde makaleler yayınladık, finans dergilerinde makale yayınladık. | TED | إذا, نشرنا بعض المقالات في الصحافة الأكاديمية. نشرنا مقالات في المجلات الطبية. نشرنا مقالات في المجلات المالية. |
| Podcastlar yayınlamaya, blog kullanmaya, makaleler yazmaya başladık. | TED | بدأنا البث على الإنترنت، والتدوين، وكتابة المقالات. |
| Bu arada, formunu yakalaman için son zamanlarda yayınlanmış makaleleri toparladım. | Open Subtitles | بالمناسبة لقد جمعت بعض المقالات السابقة ربما تريد تصفحها لمجاراة السرعة |
| Tekrar olursa, bunun hakkında bir yazı yazman gerekecek. | Open Subtitles | اذا حدث ذلك مرة أخرى ، سوف تكتب المقالات. |
| Daha çok makale yayımlamak görev süresince size daha çok imtiyaz ve hibe sağlar. | TED | نشر المقالات يساعد في تحسين مكانتك الوظيفية وتحصيل منحٍ أكثر مستقبلًا. |
| Bu konuda pek çok makale, bir işçinin ürettiği ürünü alabilmesi için ne kadar çalışması gerektiğini sorguluyor. | TED | العديد من المقالات تحسب: كم من الوقت سيستغرق لهذا العامل للعمل من أجل كسب ما يكفي من المال لشراء ما ينتجه؟ |
| Sizin de muhtemelen bildiğiniz üzere, bilimde, bir çeşit özel makale yazdığınızda sadece 6 ya da 7 kişi okur. | TED | كما تعلمون على الأرجح، في العلم، عندما تكتب نوعا من المقالات الخاصّة، فقط 6 أو 7 أناس يقرؤونه. |
| Bilimsel bir çalışmayı veya bir politikacının konuşmasını yorumlayan makaleler yerine, haberin kaynağına gidip kendi yorumunuzu yapabilirsiniz. | TED | لذا عوضًا من المقالات التي تفسر دراسة علمية أو خطابا سياسيا غالبًا ما يمكنك أن تجد المادة الأساسية وتحكم بنفسك. |
| Akıl hastalığıyla ilgili makaleler kestim. | Open Subtitles | انا قطعت بعض من المقالات عن المرض النفسي |
| makaleler iyi yazılmış ama benim keskin gözlerimden kaçmaz, | Open Subtitles | المقالات مكتوبة بشكل جيد لكن كما ترى عيني العبقرية و الثاقبة |
| Ağırlıklı olarak tıbbi çevrelerde yayımlanmış çeşitli kitap ve makaleleri var. | Open Subtitles | لقد كتبت العديد من الكتب و المقالات نشرت فى الاوساط الطبية |
| makaleleri kendisi mi yazıyor bilmiyorum ama orada çok güzel şeyler var. | Open Subtitles | لا أعلم لو أنها تكتب المقالات بنفسها لكن المجله بها مواضيع جيده |
| İnsanlar bu makaleleri okudukça çok heyecanlanırlardı. | TED | سيتحمّس الناس كثيراً لهذا عندما يقرأوا مثل هذه المقالات. |
| Kapağa seksi bir yavru koyun, hızlı arabalar, video oyunları ve silahlarla ilgili birkaç yazı attırın. | Open Subtitles | انت موهوبة يا سيدتي تستطيعين عمل ذلك بالسرير صفعة على الغلاف و في بعض المقالات |
| Bu yazıları kitap hâline dönüştürmeye çok meraklı olan bir yayımcı olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | كما تعلمون، هناك الناشر الذي يهتم جدا في وضع هذه المقالات في كتاب، |
| Dürüst olmak gerekirse bayım, bununla satın aldığınız reklamın... kapladığı yer, yanındaki makalelere kıyasla cüzi olur. | Open Subtitles | بصراحة يا سيدي سيتكفل هذا بنشر إعلانك في مساحة جيدة ومتساوية مع المقالات المرافقة له |
| Şimdiye kadar iklim değişimiyle ilgili bir sürü makale gördünüz... ...ve buradaki de başka bir New York Times makalesi;... ...aynı daha önce gördüğünüz lanet makalelerden. | TED | كلكم قرأتم الكثير من المقالات عن التغير المناخي ولدي هنا مقال اخر من النيويورك تايمز مثله مثل المقالات الاخرى |
| Gelen yazılar için makbuz gerekir. Giden yazılara makbuz kesilir. | Open Subtitles | المقالات الواردة تحصل على قسيمة المقالات الصادرة توفر قسيمة |
| Bay Eddington, Bay Lefferts bağnazlığını itiraf etmesine rağmen, bu makaleyi yayımlama hakkınızı savunuyorum. | Open Subtitles | السيد إدينجتون، على الرغم من اعتراف السيد ليفرتس لتعصبه الديني أنا أدافع عن حقك في نشر هذه المقالات |
| Anne sütünü inceleyen makalelerin sayısına odaklandığımızda, kahve, şarap ve domates hakkında çok daha fazla şey bildiğimizi görüyoruz. | TED | وعندما ندقق النظر في عدد المقالات التي تبحث فقط في حليب الأم، نجد أننا نعلم أكثر بكثير عن القهوة والنبيذ والطماطم. |
| Daha önce gördüğünüz makalelerde yazılanlarla aynı şeyleri söylüyor. | TED | ويطرح نفس الاشياء الموجوده في المقالات الاخرى التي رأيتموها |
| Bunların tümü, göreceli risk örnekleri ve yaygın risk olarak gazete haberlerinde sunuluyorlar. | TED | هذه كلها أمثلة لمخاطر نسبية، طريقة شائعة لعرض المخاطر في المقالات الإخبارية. |
| Deneme yarışmasıyla ilgili başvuru zamanını kaçırdımmı? | Open Subtitles | مسابقة المقالات تلك هل فاتني موعد التسجيل؟ |
| Cindy Lamson, Lamson gazeteler grubunda editörüm. | Open Subtitles | سيندي لامسون, مُحررة المقالات الرئيسية من مجموعة صُحف لامسون |