| Bu insanlara yaptığımız şeyler yüzünden yaşayamam bu yüzden bana videoyu ver. | Open Subtitles | حسنٌ، لا أستطيع تقبّل الحياة بعدما فعلناه لأولئك النّاس، لذا فأعطِني المقطع. |
| Bu videoyu kaydettiler ve bunu 404 sayfalarına iliştirdiler ve bu oradaki herkesin kafasında bir ampul yaktı. | TED | اخذوا ذلك المقطع وادمجوه في صفحة 404 الخاصة بهم وكان كالمصباح اشع على كل الحضور في المكان |
| video yüz tanıma için yeterince net değil ama harbi dövüşüyor. | Open Subtitles | المقطع ليس نقيًا كفاية لتحديد الهوية بسمات الوجه، لكنها بارعة جدًا. |
| Ve müziğin videonun belirli noktasında düşmesini ve makinenin şarkının bir kısmını canlı olarak istediler. | TED | وأرادو الموسيقى أن تختفي في نقطة معينة من المقطع وتلعب أصوات حية من الآلة أجزاءا من الأغنية |
| Yasa'nın Tekrarı, bölüm 29, ayet 23, senin Vadedilen Topraklarını bize anlat. | Open Subtitles | سفر التثنيه, الفصل الـ 29 المقطع الـ 23 يخبرنا عن أرضك الموعوده |
| Şu ana kadar hepiniz görüntüleri You Tube'dan izlediniz ama ben seyretmeye doyamıyorum, ya siz? | Open Subtitles | الآن جميعكم يستطيعون مشاهدة المقطع على اليوتيوب لكني لا استطيع ان املّ من مشاهدته ؟ هل تستطيعون ؟ |
| Ben o videoyu güncelleyip yeniden bir bakasınız istedim. | TED | أردت تحديث ذلك المقطع وإعطائكم منظور جديد |
| İkinci videoyu da çalıştırabilir miyiz? | TED | هل أستطيع أن أشغل المقطع الثاني القصير؟ |
| videoyu en son göstereceğiz, fakat ondan önce, onların ne istediğinin ne olduğu hakkında biraz konuşmak istiyorum. | TED | سنعرض المقطع في النهاية ولكن قبل أن نفعل ذلك، أود التحدث قليلا عن ما أرادوه |
| Evet, tıpkı şu videoyu internete sızdırdığın gibi. | Open Subtitles | نعم، مثل ذالك المقطع الذي نشرته على الإنترنت. |
| video yüz tanıma için yeterince net değil ama harbi dövüşüyor. | Open Subtitles | المقطع ليس نقيًا كفاية لتحديد الهوية بسمات الوجه، لكنها بارعة جدًا. |
| İşte Brendan'ın itiraf ettikten sonra annesiyle konuştuğu bir video klip onun için bariz şekilde çok geç olduğunda. | TED | هذا المقطع لبريندان يتحدث مع والدته بعد الاعتراف، عندما لم يعد من جدوى لذلك. |
| Bu video Yale tasarım öğrencisi tarafından gönderildi. | TED | هذا المقطع أرسل لي من طالب تصميم من جامعة ييل. |
| videonun başındaki Lego arabası büyüğü, videonun sonundaki gerçek arabayı referans alıyor. | TED | سيارة الليجو الصغيرة في بداية المقطع في مقابل السيارة الكبيرة الحقيقية قرب نهاية المقطع |
| İşte merdivenleri anlatan anahtar bölüm: | TED | هنا المقطع الرذيسي حيث يصف تجربة الدرج الصاعد. |
| Bugün, cep telefonunu kullanarak o görüntüleri yakalamakla harika bir şey yaptın. | Open Subtitles | قمتَ بعملٍ جيّدٍ الليلة، بتسجيلِ ذلك المقطع على هاتفك. |
| Ben dinliyorum. Şu gerçekten hızlı olan kısmı yap. | TED | أعزفي ذلك المقطع السريع الذي عزفته قبل، نعم هذا الجزء. |
| Debelenen ruhların uzaklaşması bölümü | Open Subtitles | المقطع الخاص بالأرواح الميته عندما تُنتزع |
| Bu kısa Videoda bana şaşırtıcı gelen bu videoyuyu çekerken Karess'in yurttaşlık hakları hareketi tarihini nasıl anladığı ama onla sınırlı kalmadığını göstermesi. | TED | المذهل في هذا المقطع هو او نحن نلتقط، ظهر أن كاريس كانت تفهم تاريخ حركة الحقوق المدنية و لكنها لم تكن مقيدة بها. |
| Ted, "Rutin" kelimesindeki ilk hece hangisi? | Open Subtitles | تيد .. ماهو المقطع الاول من كلمة " روتين " ؟ |
| Biraz çelişkili olabilir, özellikle vurulmadan bahsettiğim onuncu mısra. | Open Subtitles | سوف تكون مثيرة للجدل وبالأخصّ المقطع العاشر ، عندما، أتكلّم عن حادثة إطلاق النار الحقيقية |
| - Bu son kıta. | Open Subtitles | هذا هو المقطع الأخر. |
| Bu klipte diğer iki önemli elementi görebilirsiniz. | TED | في هذا المقطع يمكنكم رؤية عنصرين مهمين آخرين. |
| Son dize anlaşılması güç. Holderlin aslen şöyle yazmış... | Open Subtitles | المقطع الأخير غريب جدا :في البداية هولدرين كتب |
| İkinci dörtlük de poposunda ama acele et çünkü epeydir tuvalete gitmedi. | Open Subtitles | المقطع الثاني على مؤخرتها ولكن, استعجلي, لآنها لم تتغوط منذ فترة |
| Ortasındaki aerodinamik düzenekli geçiş kısmına dikkat çekiyorum. | TED | لاحظوا المقطع العرضي الانسيابي في المركز هناك. |