| Hemen sonra da devriye arabasının arka koltuğunda çırılçıplak vaziyette yakalanacaksın. | Open Subtitles | وبعد بأَنْك سَتَمْسكُ عاري مَع ها في المقعدِ الخلفيِ لسيارةِ فرقتِكَ. |
| Katili büyük ihtimalle arabanın arka koltuğunda saklanmaktaydı. | Open Subtitles | تَتوقّعُ الشرطةُ أن السفاح كَانَ مختبأ في المقعدِ الخلفيِ |
| Katili büyük ihtimalle arabanın arka koltuğunda saklanmaktaydı. | Open Subtitles | تَتوقّعُ الشرطةُ أن السفاح كَانَ مختبأ في المقعدِ الخلفيِ |
| Bunun nasıl olduğunu tam olarak bilmiyorum ama ağaç neredeyse arka koltuğa kadar girdi. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ حقاً كَيفَ هذا الحَادِثِ، لكن الصَندوق تَقدّمَ إلى المقعدِ الخلفيِ. |
| Çocuklar dışında kim en çok keyfini sürebilir ki? arka koltuğa katranlı muşamba koyarım. | Open Subtitles | - أنا سَأَضِعُ a tarp في المقعدِ الخلفيِ. |
| Arabanın arka koltuğunda birisi var! | Open Subtitles | هناك شخص ما في المقعدِ الخلفيِ |
| Arabanın arka koltuğunda birisi var! | Open Subtitles | هناك شخص ما في المقعدِ الخلفيِ |
| arka koltuğa oturt. | Open Subtitles | ضِعْها في المقعدِ الخلفيِ. |