| 50, 60, 70, 80 bin yeni ofis yerinin yerlerinin açılması -- sayısı her ne ise -- konuyla hiç bir alakası olduğunu sanmıyorum. | TED | لا أعتقد بأن لها علاقة مع 50 أو 60 أو 70 أو 80 ألف من مساحات المكاتب الجديدة بغض النظر عن ما هو الرقم |
| Bu kumaştan ofis sandalyesi olur mu bir bakın bakalım. | Open Subtitles | حاولوا أن تحولوا هذا النسيج إلى خط من كراسي المكاتب |
| Okullar, alışveriş mağazaları, lokantalar, tiyatrolar, ofisler, apartmanlar. | Open Subtitles | المدارس والمحلات التجارية والمطاعم والمسارح و المكاتب والشقق. |
| Ve ayrıca ofisleri de ılıman bir çayır olarak düşünmeyi severim. | TED | و أيضاً اعتقد ان المكاتب قد تكون مثل الأراضي العشبية المعتدلة. |
| Biliyor musun, askeri haberalmada masa gerisinde yıllarca görev yapmak sizi tamamıyla masum hale getiriyor. | Open Subtitles | أتعلم, جلوسك خلف المكاتب لسنوات طويلة فى المخابرات العسكرية, جعل ذكاءك محدودا و بريئا |
| Çigirindan çikmisti. Sabah 9 aksam 7 arasinda ofiste sikismenin yasak oldugunu duyurmak zorunda kalmistim. | Open Subtitles | أصبح الأمر سيئاً لدرجة أني اضطررت أن أعلن منع ممارسة الجنس في المكاتب بين التاسعة والسبعة |
| ofis depolarına yerleştirilmiş PBX santraller o şirketin telefon santrali gibidir. | Open Subtitles | المكاتب التي تحتوي على غرف لها فوائدها مقسم أتصالات لشركة بأكملها |
| İstasyonun ofis içi çıkmalara dair bayağı katı bir kuralı var. | Open Subtitles | كلاّ. لدى المحطّة سياسة صارمة جداً حول المُواعدة ما بين المكاتب. |
| ofis binaları ve konutlar arasında bu adamın saldırabileceği yirmiden fazla bina var. | Open Subtitles | بين مباني المكاتب والأبراج السكنية، هناك مايزيد عن 20 مبنى، وهذا هدفه المقبل |
| Onun patronuyum ve ofis içinde birliktelik pek hoş görülmez. | Open Subtitles | ولكن أنا رئيسه، وكانوا يرفضون الرومانسية بين المكاتب على هنا. |
| Bunlar modern ofis yaşamının gerçek problemleri. | TED | تلك هي المشاكل الحقيقية اليوم في المكاتب العصرية. |
| ofisler dokuzuncu katın sağında. | Open Subtitles | اين المكاتب؟ المكاتب هنا في الطابق التاسع |
| Bu durumu yangın tatbikatı izler, ofisler boşalır. | Open Subtitles | ستتابع النار تقدمها , و ستكون المكاتب خاوية |
| Bütün o matrisleri, teşvikleri, komiteleri, ara ofisleri ve arayüzleri unuttum. | TED | لقد نسيت كل من المصفوفات، الحوافز، اللجان، المكاتب الوسطى و الواجهات. |
| ofisleri dolaşıyor, çalışanlara gözünü dikip bakıyor, masaları kontrol ediyor. | Open Subtitles | إنه يتجول بين المكاتب محدقا بجميع الموظفين ويفتش مكاتب الناس |
| masa başında oturan muhallebi çocuklarından değilim. Oturturum. | Open Subtitles | أنا لست مثل أحد هؤلاء عديمي الفائدة اجلس خلف قضبان المكاتب الخاصة |
| cigirindan cikmisti. Sabah 9 aksam 7 arasinda ofiste sikismenin yasak oldugunu duyurmak zorunda kalmistim. | Open Subtitles | أصبح الأمر سيئاً لدرجة أني اضطررت أن أعلن منع ممارسة الجنس في المكاتب بين التاسعة والسبعة |
| İlk hatamız, burayı bir Amerikan ofisi gibi yürütmeye çalışmak oldu. | Open Subtitles | غلطتنا الاولى, محاولة تشغيل هذا المكتب مثل المكاتب الامريكية. |
| İş birliği bulutu adını verdiğimiz şeyle, iletişim, etkileşim alanın merkezi olarak binanın ortasında kendi başına süzülüyor, standart modüler ofislerden oluşan bir kabukla sarmalanıyor. | TED | كان التواصل والتفاعل في مركز المكان الذي يطفو في حد ذاته، بما قد نسميه بسحابة المُشاركة، موجودة في منتصف المبنى، مُحاطة بطوق من المكاتب التقليدية. |
| Aşağıdaki bu ofislere son ziyaretin olabilir bu. | Open Subtitles | هذا يمكن أن يكون آخر مرّة أنت أنزل سفرة إلى هذه المكاتب. |
| - Toplanıp yeni ofise gittiğinizde ve beni davet etmediğinizde hiçbir şey demedim. | Open Subtitles | عندما ذهبت انت و الرفاق الى المكاتب الجديده ولم تدعونى لم اقل شئ |
| Merkezdeki bir ofisin çatısına tırmandım, güneş doğuyordu. | Open Subtitles | تسلقت إلى سطح أحد المكاتب الموجودة في المباني في وسط المدينة للإستلقاء في نفس الوقت الذي بدأت تشرق فيه الشمس |
| Oklahoma'da on bes kisinin altındaki yerlerde, ofislerde sigara yasal. | Open Subtitles | في الواقع، في ولاية أوكلاهوما، والتدخين هو القانوني في المكاتب مع أقل من 15 شخصا. |
| Baba, idari ofisleri, reklam ofislerini, yemekhaneyi gördün. | Open Subtitles | حسناً أبي، رأيت المكاتب التنفيذية ومكاتب الإعلان، وغرفة الطعام |
| "Kısıntılar nedeniyle ofisimiz idari işlere kapalıdır" yazısını okuyorlar. | Open Subtitles | ويجدون لافتات تقول إحداها أنه في الأجازات، المكاتب لا تفتح أبوابها للأعمال الإدارية |
| Şimdi bu kabusu hükûmet ofislerine, iş yerlerine, okullara, hastanelere doğru genişletelim. | TED | والآن عمِّم هذا الكابوس على المكاتب الحكومية، والأعمال والمدارس والمستشفيات. |