| O telefon için biraz uğraşmam gerekti. | Open Subtitles | كانت قلقه قليلا , اعتقد انها كانت فى انتظار تلك المكالمه |
| Pekala. Artık şu telefon görüşmesini yapabilir miyim? Lütfen? | Open Subtitles | حسنا,هل يمكننى أن اجرى المكالمه الهاتفيه الآن, أرجوك |
| - Üç saldırgan olabilirmiş, arama kesilmeden önce Morgan'ın sesi de uyuşturulmuş gibiymiş. | Open Subtitles | تقول إعتقدت انها سمعت ثلاث أشخاص و انهم خدروا مورغان قبل إنقطاع المكالمه |
| arama, Niagara Şelalesi'nden yapılmış. Niagara Şelalesi mi? | Open Subtitles | تم القيام بهذه المكالمه من شلالات نياجرا |
| Bu Aramayı izle. Fazla zamanım yok. | Open Subtitles | تعقب هذه المكالمه , ليس لدي المزيد من الوقت |
| Aramanın izini sürdüm, Patron, hem de çok hızlı bir şekilde. | Open Subtitles | لقد تعقبت تلك المكالمه يا رئيس لقد تعقبتها سريعا |
| Tek yapmam gereken şey, ilk telefon görüşmesini hatasız atlatmak. | Open Subtitles | كل ما علي فعله هو الانتهاء من المكالمه الأولى وسيكون كل شيء على ما يرام |
| ama nereden... evet, "telefon adam". | Open Subtitles | من مكان ما نعم انت صاحب المكالمه الهاتفيه |
| Bu telefon maalesef trajediyle sonuçlanacak bir olaylar zincirini başlattı. | Open Subtitles | و هذه المكالمه لسوء الحظ تبعها سلسله احداث كان نتيجتها مأساه |
| Bu sabah Tippin'in McNeil'la yaptığı bir telefon konuşmasını dinlemişler. | Open Subtitles | لقد اعترضوا المكالمه التى أجراها تيبين الى ماكنيل اليوم |
| Dinle canım, bakmam gereken bir telefon var, tamam mı? | Open Subtitles | عزيزتى,أنا مضطر لأخذ هذه المكالمه ,حسنا ؟ |
| Pekâla, arama, Alameda Corridor'dan geliyor Los Angeles nehri yakınlarında. | Open Subtitles | حسناً, المكالمه اتت من طريق "ألميدا". بالقرب من وادي "ل.أ". |
| Şimdi de, mavi bu arama bir saat sonra senin ofis telefonuna geldi. | Open Subtitles | و العلامه الزرقاء إنها مكان المكالمه اللاحقه بهاتف مكتبك |
| arama geldikten 10 dakika sonra arabana bindiğini gören bir komşun seni resminden teşhis etti. | Open Subtitles | تحققنا من صورتك من جار لك رآك تركب سيارتك بعد 10 دقائق من المكالمه |
| Conrad, sen akıllı adamsın bu Aramayı beklediğini biliyorum. | Open Subtitles | كونراد أنت رجل ذكي ولهذا انا اعلم أنك كنت تتوقع هذه المكالمه |
| Askeri inzibat Aramayı takip ederek onun telefonuna ulaşmış. | Open Subtitles | مركز الاسعاف قام بتعقب المكالمه الى هاتفه الخلوى |
| Aramayı yapmadan önce kuzeye doğru gidiyorlarmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدوا أنهم كانوا متجهين شمالا قبل أن يجروا المكالمه |
| Bu Aramanın izlendiğini biliyorum ama yerimi saptamak için boşuna uğraşmayın. | Open Subtitles | - أنا اعرف أن المكالمه ستراقب لكن -لا تزعجوا انفسكم بمعرفة المصدر |
| Aramanın izini buldun mu? - Araştırıyorum efendim. | Open Subtitles | هل تعقبت المكالمه أنني أتعقبها الأن |
| - İhbar hattına gelen çağrıyı kim yapmış, McGee? | Open Subtitles | المكالمه لخط الاخباريات ماكجى؟ من قام بها؟ مجهول |
| Bir kurban çağrıya cevap verdiğinde... düşünemez. | Open Subtitles | عندم ترد الضحيه علي المكالمه فيكتور فيكتور فيرزبتسكاي ريما مركفا انه لا يعتقد |
| South Central'daki bir cep telefonu aranmış. | Open Subtitles | حسناً، المكالمه كانت من هاتف في جنوب وسط المدينه بالقرب من النهر. |
| Şu görüşmeyi bekletme zırvalığını iptal et. | Open Subtitles | ألغ هراء خدمة انتظار المكالمه و ضَع اثنين |
| Seni engellemem gerekmiyor, yapmam gereken tek şey izlemek beklemek ve gerekli hallerde Buffalo'yu aramak. | Open Subtitles | ليس من الضرورى ان اوقفك انا باستطاعتى فعل اى شى انا انتظر المكالمه |