| Rahatsız ettiğim için özür dilerim. yanlış yere geldim herhalde. | Open Subtitles | انظر, أنا آسف لإزعاجك لا بد أنه لدي المكان الخاطئ |
| Sanırım yanlış yere geldim. | Open Subtitles | لا بد أني جئــت إلى المكان الخاطئ. ستفلــر. ستفلــر. |
| Bir keresinde onun zımbasını ödünç almıştım, sonra yanlış yere koymuştum.. | Open Subtitles | لقد استعرت دباسته ذات مرة ولكني أعدتها في المكان الخاطئ |
| Yanlış yer, yanlış zaman, küçük dostum. | Open Subtitles | مرحباً, المكان الخاطئ, الوقت الخاطئ, يا صديقي الصغير |
| Yanlış yer, yanlış zaman, yanlış vajina. | Open Subtitles | المكان الخاطئ, التوقيت الخاطئ الفرج الخاطئ |
| Yanlış zamanda yanlış yerde olan biri. Adı Dean Madison. | Open Subtitles | رجل ما كان في المكان الخاطئ في الوقت الغير المناسب,كان اسمة دين ماديسون |
| -Hanımefendi, sanırım yanlış yerdesiniz. -Asıl sen yanlış yerdesin. | Open Subtitles | سيدتي أعتقد أنك في المكان الخاطئ أنت الذي في المكان الخاطئ |
| Şey, korkarım yanlış yere geldiniz. | Open Subtitles | اخشى ان اخبرك انك حضرت الى المكان الخاطئ |
| Özür dilerim, galiba yanlış yere geldim. | Open Subtitles | انظر, أنا آسف لإزعاجك لا بد أنه لدي المكان الخاطئ |
| Hayır, açıkçası, bir bilgisayar ondalığı yanlış yere koyabilir. | Open Subtitles | من الواضح أن الكمبيوتر قد وضع . النقطة العشرية فى المكان الخاطئ |
| Burada öyle biri yok. yanlış yere gelmiş olmalısın. | Open Subtitles | لا يوجد أحدٌ هنا ، لابدّ أنك أتيت الى المكان الخاطئ |
| Yani kulağı delik birilerini arıyorduysan korkarım yanlış yere geldin. | Open Subtitles | فلو كنت تبحث عن شخص أذنيه على الأرض أخشى أنك جئت المكان الخاطئ |
| yanlış yere koymuşsun hayatım. Hepsi bu. Pekala. | Open Subtitles | عزيزتي , لقد وضعته في المكان الخاطئ هذا كل ما في الأمر |
| Yanlış yer, yanlış zaman yanlış vajina! | Open Subtitles | المكان الخاطئ, التوقيت الخاطئ الفرج الخاطئ |
| Senin aksine, saklanmak için Yanlış yer seçmişti. | Open Subtitles | على خلافك، اختار المكان الخاطئ للاختباء به |
| - Dediğim gibi. - Adamın saklanmak için Yanlış yer seçmişti. | Open Subtitles | كما قلت، اختار الرجل المكان الخاطئ للاختباء |
| Yanlış yer, yanlış zaman. | Open Subtitles | واو ، واو كنت في المكان الخاطئ في الوقت الخاطئ |
| Bu yara yanlış yerde. Onu boğazından vurmuş. | Open Subtitles | هذا الجرح في المكان الخاطئ لقد أطلق النار على الحلق. |
| Doğru şeyi yanlış yerde arıyorlar. | Open Subtitles | حسنا، هم يبحثون عنهم الشيء الصحيح، لكن في المكان الخاطئ. |
| Ben yanlış yerde ve yanlış silahla duruyordum. | Open Subtitles | أنا كنت في المكان الخاطئ بالسلاح الخاطئ. |
| Eğer buraya günah çıkarmak için geldiysen, yanlış yerdesin. | Open Subtitles | إذا اتيتي هنا لأغفر لك فقد جئت الى المكان الخاطئ |
| İkiniz de bir noktayı kaçırıyorsunuz. Onlara yalan söyledim yani yanlış yeri kazıyorlar. | Open Subtitles | انتم لا تفهمون, لقد كذبت عليهم وهذا يعني انهم يحفروا في المكان الخاطئ |
| Elindeki--hidrojen atomları yanlış yerdeler. | TED | حصلت على ذرات الهيدروجين في المكان الخاطئ. |