| Burayı bir dozer şoföründen kiraladım. Bilirsin, mevsimlik işçi. | Open Subtitles | . إستأجرتُ هذا المكان من سائق جرافة كما تعرف ، لأجل العمل الموسمي |
| Burayı sosyalleşmek için kullanıyorum. | Open Subtitles | أنا أحتفظ بهذا المكان من أجل الاجتماعيات |
| Evet, durum şu. Burayı tepeden tırnağa arayacağız. | Open Subtitles | حسنا اليكم الصفقة سنفتش المكان من قمته حتى قاعه |
| Ve üçüncü günde İbrahim gözlerini kaldırdı ve uzaktan o yeri gördü. | Open Subtitles | ثم فى اليوم الثالث رفع إبراهيم عينيه ورأى المكان من بعيد |
| Sahip olduğumuz yeri, kilise. Çocuklara ne oldu? | Open Subtitles | أتذكر المكان من مدة طويلة الذي وضعوا فيه الأطفال |
| buranın pek tarzına uyacağını sanmazdım. Onun için fazla sessiz. | Open Subtitles | لم أحسب أن هذا المكان من نمطها هادئ جداً بالنسبة لها |
| Bulun onu. Gerekirse buranın altını üstüne getirin! | Open Subtitles | أعثروا عليه اقلبوا المكان من أعلاه لأسفله |
| Burayı Internet üzerinden gördüğünüzü ve telefonla satın aldığınızı söyledi. | Open Subtitles | قال بأنك رأيت هذا المكان من الانترنت واشتريته عن طريق الهاتف |
| Brendan namı diğer, Bay Medusa Dokunuş Burayı tekrar yarattı. | Open Subtitles | براندن أو السيد لمسة قنديل البحر خلق هذا المكان من جديد |
| Tanrı Burayı bırakalı çok olmuş. | Open Subtitles | أن الله أخرج هذا المكان من رحمته منذ زمن طويل |
| Burayı ilk kez görmelerinin nasıl bir şey olduğunu hayal edebiliyor musun? | Open Subtitles | أيمكنك تخيل رؤية هذا المكان من مناظرهم الداخلية اول مرة؟ |
| Bu imkansız. Burayı dizayn ettiysen, değil. Açık olsa iyi olur, kardeşim. | Open Subtitles | .هذا مستحيل ليس إن كنت أنا من صمم هذا المكان من الأفضل أن يكون مفتوحاً يا أخي |
| Ben, Burayı haritadan silmeden önce, adamlarını buradan çıkarmak için on dakikan var. | Open Subtitles | لديك 10 دقائق لاخراج جميع الافراد من هنا قبل أن أنسف هذا المكان من الخريطة |
| Yaşadığı, takıldığı yeri söyledim. | Open Subtitles | اننى قد اخبرتك ,انه يعيش بهذا المكان, من حيث اتى |
| Ve ondan sonra yeri babam kullandı, ve bekledi, hemde tüm zamanı boyunca. | Open Subtitles | والدي إستلم المكان من بعده , وإنتظر أيضاً , طوال الوقت |
| Ve ondan sonra yeri babam kullandı, ve bekledi, hemde tüm zamanı boyunca. | Open Subtitles | والدي إستلم المكان من بعده , وإنتظر أيضاً , طوال الوقت |
| Artık her şeyi kontrol altına aldık. Bu yeri çabucak tekrar iş görür hâle getireceğiz. | Open Subtitles | لقد سيطرنا على المكان من جديد سوف تعود الحياة إلى طبيعتها خلال و قت قصير |
| Bazıları ömrü boyunca Miami'de yaşıyor ama yaşadığım yeri görmüyorlar. | Open Subtitles | بعضهم عاش هناك حياتهم كلها و لم يروا المكان من قبل |
| İlk günden beri buranın onun tepesine yıkılmasını önleyebilen tek insan oldum. | Open Subtitles | ما أعنيه , من اليوم الأول كنت الوحيدة هنا حافظتُ على هذا المكان من الإنهيارّ من الأشخاص الغبية |
| Nova Grubu ile buranın arasında sınır koyabilmek için kendi hayatımı ortaya koydum, ve şimdi NTAC'dan onlardan birini mi kaçırıyoruz? | Open Subtitles | لقد عرضت حياتي للخطر لأحمي هذا المكان من نوفا والآن نحن الذين نخرجهم من القيادة الدولية |
| buranın sahibi, Silah ve av hastası. | Open Subtitles | الرجل الذي يمتلك هذا المكان من أسلحة ومادة |