"الملكَ" - Translation from Arabic to Turkish

• kral
• Kralın
• Kralı
• Krala

kral Tito'nun idiler... fakat şuan bulunduğu yerde bunlara ihtiyacı yok.
إنها قفازات الملكَ ، تيتو لَكنَّه لَيسَ بِحاجةٍ إليه حيث هو الأن؟

Affınıza sığınırım. Gece bir şölen veriliyor ve kral sizin bulunmanızı diliyor.
اعتذارى هناك مادبة طعام الليلة ويَطْلبُ الملكَ حضورِكَ.

kral 3. George'un karısı. 15 çocukları oldu.
تَزوّجتْ الملكَ جورج الثّالث، كَانَ عِنْدَهُ 15 طفلُ.

Bakireliğimden vazgeçmeye karar verdim babamın özgürlüğü için ve Kralın şehvetli isteklerine boğun eğmeye.
قرّرتُ إلى تاجرْ بكارتَي لحريةِ أبي ويُذعنُ له حاجات الملكَ الشهوانيةَ.

Kralın masasında binlerce bağışlama olmalı.
يَجِبُ أَنْ يَكُونَ آلافَ عمليات العفو في منضدةِ الملكَ.

- Kuşkusuz. Kralı öldürüp kraliçemize tahtını geri vermek için sana yardıma geldim.
انا هنا لأُساعدَك تَقْتلُ الملكَ و ترجعِ المملكةَ إلى ملكتِنا المَخْلُوعةِ.

Versailles'e kadar gidip, Krala ayaklarını öptürebilirdi...
بإمكانه أَنْ يسير إلى فيرساى ويَجْعلُ الملكَ يُقبّلُ قدميه

kral, en güçlü Kraliyet filini bulmak için yarışma düzenliyor.
إنّ الملكَ يَحْملُ مسابقة لإيجاد الفيلِ الملكيِ الأقوى.

Kanun gereğince, savaş nedeni, sadece korsan kral tarafından deklare edilebilir.
بموجب الرمز، عمل حربي، وهذا يَكُونُ بالضبط ذلك، يُمْكِنُ فقط أَنْ يُعلَنَ مِن قِبل قرصانِ الملكَ.

Sırf kral'ın vesayetindeyim diye, ziyafette ona eşlik etmek zorunda değilim, değil mi?
فقط لأن أَنا ردهةُ الملكَ, هذا لا يعني بأن أُرافقه إلى العيد, أليس كذلك؟

kral neden böyle bir gücü onlara veriyor?
لماذا الملكَ أعطِ روما مثل هذه القوَّةِ؟

Lakin kral günlüğümü okumuş aynamı bulmuş. Yakında bizi de öğrenir.
لكنّ الملكَ قرأ مذكّراتي، و وجد مرآتي، و سرعان ما سيكتشف حقيقةَ أمرنا.

Bir zamanlar Sessiz kral'a hizmet eden görünmez bir şövalye varmış...
كانَ يا مكان هنالكَ فارسٌ خفي الذي خدمَ الملكَ الصامت

kral olmak iyi bir şey.
إنه لأمر حَسنُ أَنْ يَكُونَ الملكَ.

Neden? Eğer mahkeme devam ederse Piskopos Kralın hangisini istediğini bulur.
إذا إستمرت المحاكمةَ، الأساقفة سجدون في إحسانِ الملكَ

Kralın ayrıcalığına başvuruyorum.
أَتضرّعُ إمتياز الملكَ.

Madem öyle, geliş amacının gereğini yapmalı. Kralın yolunu Kızıl Boğa'ya göstermeli.
حَسناً، إذاً، يَجِبُ عليها أَنْ تَفعلُ الذي جاءتْ من أجله يَجِبُ أَنْ تَأْخذَ طريق الملكَ نزولاً إلى (الثورِ الأحمرِ)ْ

- Kralın hasta olduğunu biliyor musun?
هل تعلم أن الملكَ مريض؟

Ah,Kralın hırsızı.
آه , لصّ الملكَ.

Ve yırtıcı balıkların Kralı olmanın vakti şimdi geldi ve oraya gidip tatlı tuna balıklarıyla yüz.
والآن هو وقتُكَ الّذي سَيَكُونُ سمك بركودا الملكَ... ... ويَخْرجُهناك وسباحة بسمك التونا الحلوِّ.

Dayının isteği üzerine geri dönmeli... Kralı eğlendirmeli ve ilgisini sürekli Mary'nin üzerinde tutmalısın.
ولذا يَجِبُ أَنْ تَعُودَ بينما عمّكَ يَعْرضُ. أنت تَسلّي الملكَ...

Eğer Krala bir erkek evlat verirsem o p.ç olmayacak.
إذا أنا أعطيت الملكَ إبن، هو سوف لَنْ يَحْملَ الاسمَ "لقيط"ـ