| Sperm örnekleri, parmak izleri bilekte izler yırtık giysiler ve kanımda senin uyku haplarından biri. | Open Subtitles | العينات المنوية وبصمات الاصابع التهاب الرسغين الملابس الممزقة | 
| Ateş eden kurşunu çıkardığı için mi doku yırtık ve dağınık? | Open Subtitles | الأنسجة الممزقة والغير منتظمة هي لأن المصوب أخرج الرصاصة ؟ | 
| Eskiden, parçalanmış dökümanlar birilerinin sır sakladığını gösterirdi. | Open Subtitles | الوثائق الممزقة في السلة تعطي مؤشرا قويا بأن ذلك الشخص لديه سر | 
| Ceset ve devam edecek bir şey yok fakat elimizde künye ve parçalanmış giysiler var. | Open Subtitles | لا يوجد بقايا، لا شيء للتحقق منه غير بعض البطاقات التعريفية و الملابس الممزقة. | 
| Not defterlerinden yırtılan sayfalarda alıştırma yapan çocuklar olarak başladık... uzman ellerde özenle hazırlanmış cilalı numuneler olarak sınıf atladık. | Open Subtitles | نبدأ بالتدرب ونحن أطفال على الاوراق الممزقة من الكتب إلى أن تصبح عملية نموذجية صاغتها أيدي الكبار الخبيرة | 
| Velma, sahte savaşçıdan yırtılan etiket yanında mı? | Open Subtitles | (فيلما) ، هل معكِ الرقعة الممزقة من زي المحارب المزيف؟ | 
| Bence, bu yırtılmış bir fiyat etiketi. | Open Subtitles | و أنا أعتقد أنه المتبقي من بطاقة السعر الممزقة | 
| Sonra ölürken, yırtılmış göt deliğine kırmızı biber döküp anne ve babası için çığlıklarla bağırmasını istiyorum. | Open Subtitles | و أن أصب صلصة الطاباسكو في مؤخرته الممزقة الدامية بينما يموت وهو يصيح مستنجداً بأبيه و امه | 
| Zaman penceresinin olduğu yerde, korkarım ortada kalan, birkaç kırık ayna ve duvar halısının parçaları. | Open Subtitles | أخشى أنه سيكون هناك المزيد من المرايا المحطمة والمفروشات الممزقة هنا في أي مكان كان فيه نافذة زمنية سوف .. | 
| Üzerinde hiçbir şey yoktu. Fakat giydiği kıyafetleri yırtık pırtıktı. | Open Subtitles | لم يكن معها شيء سوى الثياب الممزقة التي ترتديها | 
| Tırnaklarındaki iplikler yırtık kıyafetleriyle eşleşti. | Open Subtitles | الأنسجة تحت أظافرها تطابق ملابسها الممزقة | 
| yırtık pijaması beş kuruş etmez. | Open Subtitles | بجاماته القديمة الممزقة لا تساوي شيئاً | 
| - Hadi canım. Üstü başı yırtık pırtık zavallı köylü tavırları atma Gruffy. | Open Subtitles | (لا ترتدي عباءة القروي الممزقة معي يا (جريفي بتقوله ماتمثلش يعني : | 
| Kokan, pasaklı, yırtık, pırtık eldivenler. | Open Subtitles | ذات الرائحة السيئة... الممزقة | 
| Biliyorum, kolaylıkla yanabilir, içi de parçalanmış Çin gazetesiyle dolu, ama lanet olsun işte, onu istiyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنها سريعة الاشتعال ومليئة بالصحف الصينية الممزقة ولكن اللعنة , أريدها | 
| Füze gibi bir şeyi destekleyecek şekilde, gövdede delikler veya bölgede parçalanmış parçalar yoktu. | Open Subtitles | و لا دليل على وجود ثقوب كبيرة أو أجزاء من جسم الطائرة الممزقة في المناطق بلا رابط يشير إلى وجود عامل خارجي مثل الصاروخ | 
| Defterinden yırtılan sayfayı diyorum. | Open Subtitles | -الصفحة الممزقة من كتابك | 
| Senin ismin yüzlerce bildirinin, yırtılmış belgenin içinde geçiyor. | Open Subtitles | واسمك كان على مئات من الملاحظات والوثائق الممزقة | 
| Maskeli adam, sayfaları yırtılmış defteri arıyor. | Open Subtitles | الرجل الذي خلف القناع... يبحث عن الكتاب الممزقة صفحاته. | 
| Zaman penceresinin olduğu yerde, korkarım ortada kalan, birkaç kırık ayna ve duvar halısının parçaları. | Open Subtitles | أخشى أنه سيكون هناك المزيد من المرايا المحطمة والمفروشات الممزقة هنا في أي مكان كان فيه نافذة زمنية |