| Ve Tanrı'nın krallığı tarafından bana verilen yetkiyle... seni cehennemin dokuzuncu katına mahkum ettim! | Open Subtitles | وبموجب السلطة الممنوحة لي فى مملكة الله أحكم عليك بأن تلقي فى الدائرة التاسعة من الجحيم |
| Missouri Eyalet Mahkemesi yargıcı olarak bana verilen yetkiye dayanarak... sizleri karı koca ilan ediyorum. | Open Subtitles | بالسلطة الممنوحة لي كقاضٍ في محكمة ولاية ميسوري أنا الآن أعلنكما زوجاً وزجة |
| O zaman kızıl renkte başka bir at çıktı ortaya. Binicisine dünyadan barışı kaldırma yetkisi verildi. | Open Subtitles | ثم خرج حصان اخر احمر القوة الممنوحة له |
| Howard Wolowitz-- Erişim izni verildi. | Open Subtitles | لون الخط = "# 804040" أنثى VOICE COMPUTERIZED: هوارد Wolowitz-- الوصول الممنوحة. |
| Illinois eyaletinin bana verdiği yetkiyle şimdi sizi, karı ve koca ilan ediyorum. | Open Subtitles | بالسلطة الممنوحة لي من ولاية إيلينوي أعلنكما الآن زوجاً وزوجة أحبك يا فين |
| Doğrusunu isterseniz, herkese yetecek kadar organ bağışı yok. | TED | فالحقيقة أنه ليس هناك أعداد كافية من الأعضاء الممنوحة. لسد حاجة كل المحتاجين. |
| Bana verilen yetkiye göre, zilini ve... | Open Subtitles | بالسُلطة الممنوحة لي ، أجرّدك منهذاالجرسالإحتفالي.. |
| İmparator 2. Wilhelm'in bana verdiği yetkiye dayanarak sizi karı koca ilan ediyorum. | Open Subtitles | وبموجب الصلاحيات الممنوحة لي من كاسير ويليام التاني |
| Bana verilen yetkiyle sizi karı koca ilan ediyorum. | Open Subtitles | بالصلاحيات الممنوحة لي، أعلنكما زوجاً وزوجة. |
| Bana verilen yetkiyle sizleri karı koca ilan ediyorum. | Open Subtitles | بالسلطة الممنوحة لي أعلنكما الآن زوجاً وزوجة |
| Ve bu gibi durumlarda yapımcılara verilen takdir hakkına dayanarak... | Open Subtitles | وأعطت حرية التصرف الممنوحة للمنتجين في هذه الحالات سيادة القاضي, نحن لدينا مادة في القانون تسمى على قدم المساواة |
| Jacques Clouseau, Bana verilen yetkiye dayanarak sizi Dedektifliğe terfi ettiriyorum... Rütbenin getirdiği tüm... blabbla blabbla blabbla... | Open Subtitles | جاك كلوزو , بالصلاحيات الممنوحة لي أعينك مفتش بكل الــ إلخ إلخ |
| Kilise ve Devlet tarafından bana verilen yetkiyle, size ünvan veriyorum. Sör Tardis'in Doktor'u. | Open Subtitles | بالسلطة الممنوحة لي من الكنيسة والدولة، ألقبك سير دكتور من التارديس |
| Howard Wolowitz, Erişim izni verildi. | Open Subtitles | هوارد وولويتز، الوصول الممنوحة. |
| Leonard Hofstadter-- Erişim izni verildi. | Open Subtitles | ليونارد Hofstadter-- الوصول الممنوحة. |
| İzin verildi. | Open Subtitles | إذن الممنوحة. |
| Eyalet oyun komisyonunun bana verdiği yetkiyle sizi karı koca ilan ediyorum. | Open Subtitles | بالصلاحيات الممنوحة لي من لجنة قمار الولاية، أعلنكما زوجاً وزوجة. |
| organ bağışı talepleri artmaya devam ederken, yaşlı nüfustaki artışa bağlı olarak miktar göreceli olarak sabit kaldı. | TED | ولما كانت الحوجة للأعضاء الممنوحة مستمرة في الإزدياد، والذي يعود إلى ازدياد أعمار السكان وشيخوختهم في العالم فإن الإمدادات ظلت ثابتة نسبيا. |
| Bana verilen yetkiye göre, doğa ile çevrili halde ve Tanrı'nın gözlerinin altında, sizi karı koca ilan ediyorum. | Open Subtitles | بالصلاحيات الممنوحة لي محاطا بالطبيعة وتحت رعاية الله أعلنكما الآن زوجا وزوجة |
| Bölgenin bana verdiği yetkiye dayanarak bu araca ve içindekilere el koyuyorum. | Open Subtitles | بفضل السلطة الممنوحة لي من قبل هذه المقاطعة أصادر هذه السيارة مع الموجودين فيها |