| Ceplerinden taksi parasını almaya çalıştığınızda polis diye bağırmaya başlarlar. | Open Subtitles | وعندما تفتش في جيوبهم من أجل الأجرة يبدأون في المناداة على الشرطة |
| Tyrone, bağırmaya devam et. Seni bulamıyoruz. | Open Subtitles | تايرون)، واصل المناداة) لا نستطيع إيجادك |
| Tyrone bağırmaya devam et. | Open Subtitles | تاي)، واصل المناداة) |
| çağrı cihazının klonunu çıkarmak da bir kaç saatimi alacak. | Open Subtitles | ومن المحتمل سيستغرقني الأمر ساعتين لنسخ جهاز المناداة هذا |
| 10:30'da çağrı bırakman gerekiyordu. | Open Subtitles | كان يفترض بك الاتصال بجهاز المناداة عند الـ10: |
| 10.30'da bana çağrı atacaktın. | Open Subtitles | كان يفترض بك الاتصال بجهاز المناداة عند الـ10: 30 |
| En son böyle bir bardayken, ...çağrı numaraları verilirdi. | Open Subtitles | آخر مرة كنت في حانة كهذه كانت الناس تتبادل ارقام جهاز المناداة |
| Bana çağrı yollamış. | Open Subtitles | لقد طلبني على جهاز المناداة |