| Silahlarda klorofeniramin içeren Sakinleştirici iğneler var. | Open Subtitles | البنادق مزودة برماح ملأت بعقارات الكلوروفينرامين المهدئة |
| Sakinleştirici silahı ateşlenmiş, muhtemelen boğuşma sırasında olmuş. | Open Subtitles | تم إطلاق بندقيته المهدئة لذا من المحتمل أنه خاض نوع من القتال |
| Sakinleştirici ok tarzı biri değilsin, yanılıyor muyum? | Open Subtitles | انت لست من الذين يستعملون الاسهم المهدئة ، اليس كذلك ؟ |
| Seni öldürebilirim! Bana yatıştırıcı verdin! | Open Subtitles | أستطيع أن أقتلك بعد أن أعطيتنى الحبوب المهدئة |
| Bütün sistemimi, çocuklarımın hiperaktifliği yatıştırıcı ilaçlarını alarak çökerttim. | Open Subtitles | لقد أفسدت نظام جسدي بتناول حبوب أبنائي المهدئة |
| Neyse ki Sakinleştirici aromalı mum burada. | Open Subtitles | لحسن الحظ لدي شمعتي المهدئة بالرائحة العطرية |
| Ağrı kesici olsa iyi olur... Sakinleştirici değil. | Open Subtitles | يكون من الأفضل للألم.. وليس. المهدئة |
| Bu Sakinleştirici dartların bir ayıyı bayıltması ne kadar sürer? | Open Subtitles | كم تستغرق هذه الإبر المهدئة لتسقط الدب؟ |
| Sakinleştirici, rahatsızlığına yardımcı olur. | Open Subtitles | الأدوية المهدئة ستخفف حالة الانزعاج. |
| Sakinleştirici bitkileri reddediyor. | Open Subtitles | إنها ترفض تناول الأعشاب المهدئة. |
| Doktorum size küçük bir yatıştırıcı verdi ve on dört saat uyudunuz. | Open Subtitles | أتعلمين لقد أعطاني طبيبي القليل من الحبوب المهدئة و لقد نمتي لمدة 14 ساعة |
| yatıştırıcı etkisini görmesini sağlayacağım | Open Subtitles | أجل, سأجعلها تشعر بأعراضه المهدئة |
| Üç, ketaminin yatıştırıcı etkilerini yok ediyor böylece de "Bayıldım" hikâyen inandırıcı olmuyor. | Open Subtitles | ثلاثة، إنه يصد الآثار المهدئة للكيتامين ممّا يجعل قصة "إغمائك" أقلّ تصديقًا |