| Yağlı boya tablo ile, fotoğraf gibi Mekanik şeyler arasındaki farkı öğrendim. | Open Subtitles | وتعلمت الفرق بين بين اللوحة الزيتية الجميلة والشئ الميكانيكي ، مثل الصورة |
| İç döllenmede kullanılmadan önce, Mekanik tutumun çok dramatik bir biçimde değişmesi gerekiyor. | TED | قبل ان يستخدم للأخصاب الداخلي, سلوكه الميكانيكي يجب ان يتغير بصورة دراماتيكية. |
| Tamirci her şeyin normal olduğunu söyledi; hiçbir şey kesilmemiş, yağ değişmemiş. | Open Subtitles | الميكانيكي قال أن كل شيء كما هو لا شيء مقطوع أو متغير |
| Tamirci dükkanındaki kadın düşmanını oymanın bedelini ödemeye karar berdik. | Open Subtitles | إتفقنا أن نقضي على ذلك الميكانيكي المغرور المُغالي في الأسعار |
| Ben bu rastgele Tamircinin azgın karısıyla bir şey konuşmalıyım. | Open Subtitles | على ان اتحدث إلى هذه الزوجة العشوائية المثارة لهذا الميكانيكي |
| Bu harika Mekanik Youtube oynatıcısı gibi. | TED | كمثل مشغل اليوتيوب الميكانيكي الرائع هذا. |
| Yani pilotun farkında olmadığı Mekanik bir arıza söz konusu olabilir mi? | Open Subtitles | تقصد ربما هناك نوع من الفشل الميكانيكي حتى الطيار لم يكن يدركه ؟ |
| Su pompaları ve onlarla ilgili Mekanik parçalar satıyorum. | Open Subtitles | و ماذا عن سيّارتك سيّدي؟ نحن بإنتظار مضخّة الماء يظنّ الميكانيكي أنّها ستصل بغضون يومٍ أو يومين |
| Mumdan. Mekanik bir köpeğin çırpınışlarına. | Open Subtitles | يمكن تحويل شمع الشمعة هذا إلى حركة للكلب الميكانيكي |
| Pazar günü Mekanik bir boğanın üstünde şampanyamı yudumlarken kimin kendini aptal hissedeceğini göreceğiz. | Open Subtitles | إسخر كما تشاء الان سنرى من الأحمق في هذا الأحد عندما أقوم بإحتساء الشمبانيا على ظهر الثور الميكانيكي |
| Amerikan meyve şirketi kasabaya gelince her zaman sarı kelebekler tarafından takip edilen bir Tamirci de gelir. | TED | عندما تأتي شركة الفواكه الأمريكية للمدينة، ويأتي أيضًا الميكانيكي الرومانسي المتبوع دائمًا بالفراشات الصفراء، |
| Yolun karşısındaki Tamirci, temizlik için WC'ye asit döktü. | Open Subtitles | الميكانيكي في الشارع المقابل صبّ حمض بطارية الرصاص كي ينظف الحمام |
| Tamirci frenlerin kötü olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | الميكانيكي قالَ التي الكابحات كَانتْ سيئة. |
| Tamirci bombayı motorun yanında bulmuştu. | Open Subtitles | حسناً الميكانيكي وجد القنبلة قرب قاعدة المحرك |
| Haberin olsun, Tamirci dostun avukat istedi. | Open Subtitles | و لمعلوماتك صديقك الميكانيكي قام بتعيين محامي |
| Buralarda dolaşan o Tamircinin adını öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد معرفة اسم ذلك الميكانيكي الذي يتجول هنا. |
| Galiba tamirciyi görmeye gitmiş. | Open Subtitles | أعتقد أنه قد ذهب لرؤية الميكانيكي |
| Tek başımayken berbat, Tamirciye götürdüğümde harika çalışıyor. | Open Subtitles | تسير بشكل سئ و أنا وحدي لكن تسير بشكل رائع عند الميكانيكي |
| Araba tamircisi, o yaşlı kadını kazıklıyordu. | Open Subtitles | تعرضت تلك العجوز للإحتيال من الميكانيكي الخاص بها |
| Tamircim o küçük kazanın dingilleri tamamen kullanılamaz hale getirdiğini söyledi. | Open Subtitles | أجل ، الميكانيكي خاصتي أخبرني أن حادثك الصغير طرقت المحور الخلفي . تماما خارج المحاذاة |
| Teknisyen ve yeni yardımcısı, uzun zamandır boş duran makineleri tamir için işe koyulurlar. | Open Subtitles | الميكانيكي ومساعده الجديد عادا للعمل ليصلحا الآلات العاطلة منذ مدة طويلة |
| Ve araba tamircimiz uyuşturucu imal ediyor. | Open Subtitles | و الميكانيكي خاصتنا يتعاطى الكريستال ميثامفتين |
| teknisyenim olmadan uçmam. | Open Subtitles | أنا لا أطير دون الميكانيكي خاصتي |
| Yapamam. Araba tamircide. | Open Subtitles | لا أستطيع فالسيارة عند الميكانيكي |
| O tamirciden uzak dur. | Open Subtitles | إبقى بعيداً عن ذلك الميكانيكي |
| Bak, JJ, okulda harikalar yaratıyor sayılmazsın o yüzden Tamircilik gibi bir şey epey iyi bir kariyer olabilir. | Open Subtitles | {\pos(190,195)} اصغ يا (جي جي)، أنت لست بالعبقري في الدراسة لذا وظيفة الميكانيكي هي وظيفة جيدة جدًا |
| Eee, Tamircimin Mary Beth Whitehead'lik* yapacağını düşünemezdim, değil mi? | Open Subtitles | لم أكن أعرف أم الميكانيكي سيُجن هكذا |
| Ve şimdi onu sevimli ve komik bir oto tamircisine çevirmek istiyorlar. | Open Subtitles | ويريدون منه القيام بدور الميكانيكي المحبوب... |