| Sinyal, Los Angeles'ın kuzeyindeki yüksek mikrodalga kaynaklı bir alandan yayılıyor. | Open Subtitles | الإشارة ينبع من منطقة من الأصل الميكروويف عالية شمال لوس أنجلوس. |
| Hakkında okuduğum mikrodalga fırınlardan birini sipariş ettim. | Open Subtitles | أقوم بالادخار من أجل شراء أحد أجهزة الميكروويف تلك التي قرأت عنها |
| mikrodalga vardiyalarımıza rağmen bu mekanik aletlerin ayaklanması olayı sabah saat dokuzdan beri her yerde meydana gelmekte. | Open Subtitles | على الرغم من ان اجهزة الميكروويف تعطلت منذ التاسعة صباحا فان ثورة الالات يبدو انها تحدث فى كل مكان |
| Neden mikrodalgaya benim için biraz yiyecek koymuyorsun? | Open Subtitles | لذا، لِمَ لا تشغلي هذا الميكروويف وتطبخي لي بعض الطعام؟ |
| Yemek için mikrodalgada patlamış mısır iç karartıcı. | Open Subtitles | ليس محبطا بقدر أكل البوب كورن من الميكروويف على العشاء |
| mikro dalga bölümünün başına geçtiğimde ekibe dedim ki; | Open Subtitles | عندما توليت قسم الميكروويف. قلت للفريق |
| mikrodalga yemeklerinin seni kurşundan daha çabuk öldüreceğini ne zaman öğreneceksin? | Open Subtitles | متى تعلمت شيئا عن هذا الميكروويف سوف يقتلك الطعام أسرع مما ستقتلك طلقه |
| Elbette, her zaman başarılıyımdır kendi şovum, arabalarım, harika bir mikrodalga fırınım var. | Open Subtitles | بعد برنامجي الخاص ، ومحلّ السيارات وفرن الميكروويف الرائع |
| Dahası, mikrodalga enerjisi ile yukarı atmosfer kısımlarının aşırı ısıtılmasıyla hava koşullarını değiştirebilmenin bir yolunu izah ediyordu. | Open Subtitles | حتي انها شرحت طرق للتحكم في المناخ بواسطة تسخين أجزاء من الغلاف الجوي العلوي بأشعة الميكروويف |
| Sekiz saatin var. Ama en acil şey mikrodalga. | Open Subtitles | لديكِ ثمان ساعات لكن المشكلة الأكبر هي الميكروويف |
| Ama mikrodalga fırınların da onu çalıştıracağını söyledi. | Open Subtitles | لنه قال أيضاً أنه من الممكن أن يلتقط إشارة مثل الميكروويف |
| Neden biliyor musun? mikrodalga pisliklerinin tadı iğrenç. | Open Subtitles | لان طعامك الذي كان في الميكروويف مقرف لأقصى الحدود |
| Eğer maymunların iç sistemleri bu baskıya dayanamazsa mikrodalga fırındaki bir fare gibi patlayacaklardır. | Open Subtitles | وان لم تسطتع مقاومة الجاذبية الأرضية سوف تنفجر مثل الصلصة في الميكروويف |
| Kara cisim ışınımı modeli ve kozmik mikrodalga arkaplan ışımasının anizotropisi çalışmaları evrenin doğuşuna ilişkin bilgilerimizin sağlamlaşmasını sağladı. | Open Subtitles | إنّ أعماله في أشكال الأجسام السّوداء وتباين خواص الإشعاع الخلفي لأمواج الميكروويف في الكون أسّست لفهمنا لأصل الكون. |
| Size mikrodalga silah teknolojisindeki son gelişmeleri göstereyim mi? | Open Subtitles | هل تريدون يارفاق أن تروا أخر تقنية في أسلحة الميكروويف ؟ |
| -Bununla mikrodalgaya girsen yanmazsın. | Open Subtitles | هل يمكن الجلوس في الميكروويف وليس حرق. |
| mikrodalgaya at da isinsin Joe. | Open Subtitles | قم بوضعه هذا في الميكروويف كيّ يسخن |
| Ve mikrodalgada ısıtılabilen bir sürü sandviç. | Open Subtitles | والعديد من السندوتشات الجيبية المعدة فى الميكروويف |
| USB bellek var mikrodalgada buldum. | Open Subtitles | لقد وجدتُ قرصاً محمولاً في الميكروويف قبل قدومك. |
| Önceden mikro dalgaya bir paket patlamış mısır koy. | Open Subtitles | ضعى كيس من الفشار في الميكروويف سلفا |
| Bu, aylardan beri bir mikrodalgadan veya paket kartondan çıkmayan ilk yemeğim. | Open Subtitles | هذه اول وجبه احصل عليها منذ شهر هذه لم تخرج من الميكروويف او علبه ورقيه |
| Video oyunları oynamak, sokağa çıkma yasağını delmek, ...Mikrodalgayı karıştırmak. | Open Subtitles | لعب الفديو ، كسر حضر التجول وضع الحلوى في الميكروويف |
| - Ve mikrodalganın radyasyonu süpernovadan gelen graviton ve gluonlarla birleşerek bizi zamanda uçurdu. | Open Subtitles | وإشعاع الميكروويف تسبب في إندماج الجرافتونات مع الجرافيوليس الناتج من انفجار النجم و أرسلتنا خلال الزمن - هل قرأتم أخبار اليوم - |
| Evet, ama, mikrodalgaların şu düğmeleri gerçekten feci zor.. | Open Subtitles | هل تعرف .. أزرار الميكروويف تلك مربكة كثيراً |
| Büyük anten dizisi, iyonosfere yüksek enerjili mikrodalgalar göndermek üzere tasarlanmış. | Open Subtitles | تم تصميم مجموعة كبيرة من الهوائي لأشعه الميكروويف العالية الطاقه في الايونوسفير |