| korkunç amacının azmiyle virüslerini kanındaki parazitler sayesinde etrafa yayıyor. | Open Subtitles | أنه ينشر فايروساتِه عبر الطُفيليات التي في الدم، مدفوعةٌ بإرادتِهِ المُريعة |
| Ama bu korkunç ebediyet sırasında, ...her birimiz kaç kere yer değiştirdi, bir düşünün. | Open Subtitles | فكروا كم مرة غيّر كل منا مكانه... أثناء هذه الأبدية المُريعة هنا. |
| Büyük Çocuk ve korkunç Anne. | Open Subtitles | .الطفل العملاق والأمّ المُريعة |
| Büyük Çocuk ve korkunç Anne. | Open Subtitles | .الطفل العملاق والأمّ المُريعة |
| Bu benim fantezim, hayalim... Lütfen bu korkunç kelimeleri söylememi durdur! | Open Subtitles | إنّه خيالي وحلمي، ومن فضلك توقّف عن جعلي أستعمل هذه الكلمات المُريعة المُريعة جدًّا! |
| korkunç bir Afrika voodoo bebeği gibi. | Open Subtitles | مثل دمى الفودو الأميركية المُريعة |
| Binghamton'da sana yaptıkları tüm bu korkunç şeyleri anlatmak? | Open Subtitles | لتقول لي عن كل هذه الأشياء المُريعة التي حدثت لك عندما كنت في (بينج هامتون) ؟ |
| Bak, Cal, işin gereği bu tarz korkunç şeyleri her gün bulmak zorunda kalıyorsun ama bütün bu korkularını Emily üzerinde uygulayamazsın. | Open Subtitles | أنظر , (كال) ,أعلم أن بعملكَ أنكَ تكشف كل الأمور المُريعة... التى يقوم بها الناس يومياً... ولكن ، لا يحريّ أن توجه تلكَ المخاوف إلى إبنتُكَ. |