| Bir taraflarında çürükler varsa onları hastaneye götürürüm. | Open Subtitles | لو كانت هذه معطوبة أكثر مِما هى عليه, لأضطررت إلى إرسالها إلى المُستشفى. |
| Eğer onu hastaneye yatırırsam, ona "sen bir canavarsın" demiş olurum. | Open Subtitles | لو وضعته في المُستشفى . سأخبره بذالك أنه وحش |
| İnsanları onları bulmasın diye hastane dışında saklayacak kadar akıllıydın. | Open Subtitles | وكُنت ذكياً للغاية بإبقائهم خارج المُستشفى حيث يُمكن للناس إيجادها |
| Eminim hastane kayıt defterini de bu yüzden yırtıp atmışsındır. | Open Subtitles | أنا مُتأكده بأنه هذا السبب الذي جعَلك تُمزّق دفتر المُستشفى. |
| Onu hastaneden aldın ve gitmesine izin verdin. | Open Subtitles | لقد قبضت عليهِ في المُستشفى ومن ثمّ تركته يذهب |
| hastanede olduğumu bilmiyordum. Felçliydim. | Open Subtitles | ولم أكن أعلم بأنني راقد في المُستشفى ومُصاب بالشلل |
| Ne yazık ki ben ve yeni en yakın arkadaşım Ryan... karısını hastaneye yetiştiremedik. | Open Subtitles | لسوء الحظ، أنا وصديقي المُفضّل الجديد رايان لم نتمكن من الوصول إلى المُستشفى |
| İki oda arkadaşın 2'nci ve 3'ncü derece yanıkla hastaneye kaldırıldı. | Open Subtitles | اثنان من زُملائك بالسكن في المُستشفى مع حروق من الدرجة الثانية والثالثة |
| Seni hastaneye götürebilmeliydim. | Open Subtitles | كان يُفترض أن أكون قادراً على إيصالكِ إلى المُستشفى. |
| Solunum aleti yoktu o yüzden ben de doğrudan hastaneye geldim. | Open Subtitles | لمْ يكن بحوزتها جهاز إستنشاقها، لذا حلقتُ مُباشرة إلى المُستشفى. |
| Sanırım hastaneye gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | أعتقد أننيّ أحتاجُ الذهابْ إلى المُستشفى. |
| hastaneye götürdüm. | Open Subtitles | وأنا جلست خلف مقود العجلة. وقمتُ بأخذه إلى المُستشفى. |
| Bir sürü tecrübesi var ve hastane tarafından önerilen birisi. | Open Subtitles | لديه خبرات كثيرة ولقد تم ترشيحه بشدة من قِبل المُستشفى |
| ...hastane çıkış belgesini imzalamış. Bir kaza geçirmişti... | Open Subtitles | قم بفحص نفسك فى المُستشفى لقد تعرض إلى حادث. |
| Önce hastane işini halledelim. | Open Subtitles | حسناً؟ أولاً، دعنا نتعامل مع أمر المُستشفى. |
| Gördüğüm kadarıyla çocuk hastane yatağını terk etmiş. | Open Subtitles | أرى أن الفتى قد تخلى عن سريره فى المُستشفى. |
| Son yaptığı kredi kartı harcamaları hastane hediye dükkanından. | Open Subtitles | أحدث الرسوم على بطاقته الإئتمانيّة في محل لبيع الهدايا في المُستشفى. |
| benim iznim olmadan hastaneden çıkamazsın. | Open Subtitles | لا يُمكنك مُغادره هذه المُستشفى بدون إذن منّي |
| O sterilizasyon makineleri hastaneden kaçırılamayacak kadar ağır. | Open Subtitles | هذهِ الآلات المُعقمة مُرهقة جداً حتى تُهرب من المُستشفى |
| Vahşice tecavüze uğradığı ve hastanede yattığı mı? | Open Subtitles | هل تعني بأنها تعرضت للأغتصاب بشكل وحشي ,وهي الأن في المُستشفى |
| Kızının, yakında hastanede olacağını ama sonra düzeleceğini söylemiş. | Open Subtitles | و أخبرتها أن ابنتها ستُنقل إلى المُستشفى قريباً، لكنها ستكون بخير |
| Hayır. İkimiz de Hastanenin hayır heyetindeyiz. | Open Subtitles | كلاّ، كلانا نعمل بمجلس المُستشفى الخيري. |
| hastaneyi resmi olarak kilit altına alıyorlar. | Open Subtitles | قامُو رسميًا بوضع المُستشفى تحت الحمايَة. |
| "Bir kadına saldırıp hastanelik ettiler." | Open Subtitles | وكان عليها الذهاب الى المُستشفى. |